Eski Turizm Bakanı, TÜRSAB eski Başkanı Bahattin Yücel, Cumhuriyet Gazetesi’nden Selin Ongun’a turizm kriziyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Krize değişik bir açıdan bakarak yorum getiren Yücel, krizin iç barışı vurabileceğini ve yokluktan etnik kavgaların çıkabileceğini öne sürdü.
“Şezlonglar boş, turizm sektör temsilcileri hükümete rapor sundu” haberleri eşliğinde pankartı büyük açalım. Haber önce Bodrum'dan geldi: Esnaf, iki turist için taş ve sopalarla birbirine girdi. 14 kişi yaralandı, 25 kişi gözaltına alındı. Birkaç gün sonra Belek'ten duyduk: Esnaf kepenk, taksiciler kontak kapattı.
Son 20 yılın en büyük düşüşünün yaşandığı turizm sektöründeki son rakamlar, halının altına iteklenemeyecek kadar ciddi. Sektöre 1971'de adım atan, geçen yıllardaki düşüş ve çıkışları sahanın içinde de yaşayan, eski Turizm Bakanı, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) eski Başkanı Bahattin Yücel'e sorduk.
- "Bu kriz daha başlangıç, daha bir şey görmediniz" diyenler var. Mutabık mısınız, yoksa haddinden fazla bir kötümserlik mi?
İyimser olmayı gerektirecek fazla neden yok elimizde. İktidarın tutumu ile birlikte bazı meslek kuruluşu yöneticilerinin durumu algılamadaki gecikmeleri aslında krizin daha da derinleşeceğini gösteriyor. Evet, tam bir kriz dönemindeyiz.
- Rakamlardan başlayalım. Geçen yıl ile bugün kıyaslanırsa?
Geçen yıl aynı dönemde elde ettiğimiz potansiyelin bu sene yarısını kaybettik. Kümülatif olarak yüzde 50'lik bir düşüş var. En büyük düşüş Rus pazarında.
- En çok turist çektiğimiz pazar neresiydi?
Bir numara Almanya pazarı, iki numara Rusya, üç İngiltere, dört Hollanda.
- Alman turist kaybımız şu an ne kadar?
Alman kaybı yüzde 50, Rus kaybı Mayıs sonu itibari ile yüzde 90, İngilizlerde de yüzde 30 civarında bir kayıp var. İngiltere ve Benelüks ülkeleri kaynaklı pazara da bakıldığında, Türkiye'nin tutumu böyle devam eder ise yüzde 50'lik genel düşüşün sezon sonuna doğru artacağını öngörüyorum.
- Bize gelmeyen turistler şu an hangi ülkelere gidiyorlar?
İspanya'da çok ciddi bir büyüme ve fiyat artışı var. İspanya'yı Hırvatistan ve Karadağ takip ediyor. Ayrıca Yunanistan son yıllarda ilk kez fiyat artırdı ve bu kadar doldu. Fakat Yunanlar da Suriyeli sığınmacılar nedeni ile Türkiye ile sınırdaş oldukları için Ege adaları da potansiyel kaybetti.
- Sığınmacı politikası ne kadar etkiledi turizmi?
Türkiye'ye duyulan talep ve desteğin önemli noktalarından biri mavi yolculuktu. Sığınmacıların o rotadan geçmesi, yaşanan ölümler sadece bizi değil Yunanistan'ı da vurdu. 12 adada ciddi bir düşüş var, en yüksek düşüş Kos adasında, sonra Midilli'de.
'Bazı havayolu şirketleri Iraklı turistlerden iltica etmesinler diye nakdi teminat alıyor'
- Gelelim bizim tarafa. Son haber Belek'ten geldi. Taksiciler kontak, esnaf da kepenk kapattı. Ortak ses şu: "Yetişin, dayanamıyoruz..."
Dayanamayacaklar. Küçük ve orta boy işletmelerin sıkıntılarını eğer kaynak bulunmazsa, bir süre sonra büyük işletmeler de yaşayacak. Hükümetin bu işin böyle olacağını görmesi gerekiyordu. Hükümet her konuda olduğu gibi turizmde de kendi paradigmasını ortaya koydu: "Batılılar gelmezse, Araplar gelir." "Bir Arap turist beş Batılıya bedel” yaklaşımının turizm sektörünü getirdiği yer burası işte. Ayrıca bu zihniyetin yanıldığı bir konu daha var…
SELİN ONGUN-Cumhuriyet
RÖPORTAJIN DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ