Göz bandı, çorap, çekecek
Şimdi dönelim, hem Afrika seyahatinden hem de futbolumuzdan bahsedelim. Önce seyahatten başlayalım... İlk olarak THY İstanbul-Nairobi uçağından yer alıyorsunuz. 6.5 saat uçacaksınız Business Class. Küfeyle para veriyorsunuz veya puan. Uçağa biniyorsunuz, şampanya, portakal suyu veya su veriyorlar. Sonra bir kulaklık geliyor, sonra ufak bir çanta. THY’nin verdiği ufak çantanın içinden uyumanız için siyah bir göz bandı çıkıyor. Dudaklarınız uçuklamasın, kurumasın diye bir dudak kremi de var. Ayakkabılarınızı ve çoraplarınızı çıkarıyorsunuz, altı yapışkanlı bir çift çorap çıkıyor. Ve bir de plastik çekecek.
Unutmadan söyleyeyim, Kenya’ya gitmeden evvel İstanbul’da aşı oluyorsunuz. Niye? Bulaşıcı hastalıklara karşı. Peki sevgili okurlar, bulaşıcı hastalıklar en çok hangi yollardan geçer? Tabii ki el ve ağızdan. El için, sabunlu havlu veriyorlar, siliyorsunuz. Eskiden alkollü mendiller vardı, onlar kalktı. İçinde alkol olduğu için. Yani mikropları öldüren alkol olduğu için! Peki, ağız nasıl temizlenir? Diş fırçası ve diş macunu ile. Hostesi çağırdım; “Benim çantamdan diş fırçası ve diş macunu çıkmadı, herhalde düşmüş” dedim. “Diş macunu ile diş fırçası konmuyor ki düşsün, Erman Bey” dediler. “Diğer yolcular ne yapıyor?” dedim. Bu kez “Herkes yanında taşıyor” cevabını verdiler.
Erman Toroğlu’nun yazısının devamı için;
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12072864.asp?yazarid=83&gid=61