Projesi, ihale süreci ve inşası tartışma konusu olan 3. havalimanı ile ilgili hem ekonomik hem de hukuki açıdan yeni problemler gündeme geliyor.
İstanbul'un Avrupa yakasında inşa edilen 3. havalimanının gelecek nesillere 11 milyar Euro'luk yük getirdiği belirtiliyor. Geçen dönem CHP Yolsuzlukları Araştırma Birimi başkanı olan İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, konuyla ilgili yaptığı tespitleri CHP İl Başkanlığında basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı.
Erdoğdu, 3. havalimanı ihalesinin 22 milyar 152 milyon Euro ve KDV'ye Limak-Kolin-Cengiz-Mapa-Kalyon Ortak Girişim Grubu'na verildiğine işaret ederek, projenin ekolojik, teknik, hukukî ve ekonomik açıdan mega felaket olduğunu kaydetti. Erdoğdu, “Havalimanı ihalesini kazanan konsorsiyum yetkilisinin ihalenin yapıldığı tarihte ihalelere katılmaktan yasaklı olması, ihale şartnamesinin ihaleden sonradan değiştirilmesi, sözleşmenin açık hükümlerine rağmen yapım ve işletme süresini uzatacak şekilde yer tesliminin 22 ay boyunca yapılmaması, proje müteahhitlerinin 630 milyon dolarlık rüşvet havuzu oluşturması gibi birçok yolsuzluk nitelikli işlem dolayısıyla hukukî felakettir” dedi.
Erdoğdu, havalimanı inşaatı tamamlanamasa, işletmeye alınamasa, bir tek uçak inmese dahi, 4,6 milyar Euro finansman garantisi ve 6,5 milyar Euro talep garantisi olmak üzere 11,1 milyar Euro tutarında Hazine garantisi verildiği için ekonomik felaket olduğunu kaydetti. Erdoğdu, proje ile ilgili tespitlerin tamamının belgelendirildiğini ve ilgili bakanlar tarafından kısmen kabul edildiğini söyledi.
Erdoğdu'nun verdiği bilgiye göre, 3. havalimanı müteahhitleri 2 yıl boyunca yurtdışından finansman bulmak için çalışmasına rağmen, hiçbir uluslararası kuruluş finanse etmeye yanaşmadı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kamu bankaları devreye sokuldu. ‘Milletin cebinden bir kuruş çıkmayarak' yapılacağı söylenen projeye konsorsiyumun yurtdışından bulamadığı 4,6 milyar Euro kredi, 3,5 milyarı kamu bankalarından (Ziraat 1,5 milyar Euro + Halkbank 1 milyar Euro + Vakıfbank 1 milyar Euro) ve 1,1 milyarı da özel bankalardan (Denizbank 500 milyon Euro + Garanti Bankası 300 milyon Euro + Finansbank 300 milyon Euro) olmak üzere yurtiçinden bulundu.
Hazine garantisi kanuna aykırı
Üçüncü Havalimanı Uygulama Sözleşmesi'nin 7/e maddesinde, finansmana Hazine yatırım garantisi verilmeyeceği belirtiliyor. Büyük ölçüde kamu bankalarının desteğiyle sağlanacak olan krediye Hazine garantisi verilmesi mümkün değil. 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Kanunu'nun 8. maddesi, yurtiçi kredilerde Hazine garantisi verilmesini yasaklıyor. Kamu bankaları, işlerin ters gitmesi halinde borcun DHMİ tarafından üstlenilmesini öngörüyor. Ancak 3996 sayılı kanunun 11/A maddesi, projelere yurtdışından sağlanacak kredileri üstlenme seçeneği getiriyor. DHMİ'nin yurtiçinden sağlanan borcu üstlenmesi de mümkün değil. 4749 sayılı kanunun 8/A maddesi sadece yurtdışından sağlanan finansmanın üstlenilmesine izin verdiği için müteahhidin yurtiçinden sağlayacağı kredinin Hazine Müsteşarlığı tarafından üstlenilmesi imkân dahilinde değil. Ayrıca DHMİ KİT olduğu için bu borcun Hazine Müsteşarlığı tarafından üstlenilmesi de kanuna aykırı. Yurtiçinden sağlanan krediye DHMİ'nin garantör olması hukuken mümkün olsa da, 1,5 milyar liralık sermayesinin tamamı Hazine'ye ait olan DHMİ'nin 15,6 milyar liralık (4,6 milyar Euro) kredi garantisinin sonuçta bir Hazine garantisi olduğunu vurgulayan CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, “Her aşaması şaibeli bu proje için ağırlıklı olarak kamu bankalarından sağlanan bu kredi 3. havalimanı projesinde müteahhidin riskini kamu bankasına, oradan da Hazine'ye yüklemektedir. Projenin yapım ve işletme riskinin kamuya yüklenmesine rağmen işletme hakkının müteahhitlere verilmesi ahlaka ve hukuka aykırıdır.” dedi.
Zaman