TÜRKİYE HAVADA 2016’NIN KASVETLİ HAVASINI KIRDI
Türk sivil havacılığının 2003 yılından başlayarak gösterdiği muazzam büyümenin 2016 yılında bölgede yaşanan güvenlik sıkıntıları nedeniyle yavaşlama dönemine girdiğini ifade eden Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi, nisan ayı dahil olmak üzere yılın geri kalan aylarındaki rezervasyon sayıları ve doluluk oranlarının 2016 yılının üzerine çıktığını söyledi. Ekşi, “Hem 2016’nın hem de bu yıl yaptığımız bütçenin üzerindeyiz. 6 puan daha fazla doluluk ve yolcu sayısında da o seviyede bir artış var. Sadece nisan ayına mahsus değil. Şimdi ileriki rezervasyonları takip ediyoruz. He ay kaç tane bilet satıldı? Bunu bir önceki seneyle mukayese ediyoruz. Şu anda bütün aylarda 2016’yı geçmiş durumdayız. Bunun çok büyüyerek devam edeceğini düşünüyoruz. Bunu sadece biz değil, diğer havayollarının genel müdürleri ile görüştüğümüzde onlarda da aynı trend devam ediyor. İnşallah Türkiye 2016’nın o kasvetli havasını biraz kırmış gözüküyor.”dedi.
Bilal Ekşi, referandum sonucunun yakalanan iyileşme trendine etkisi olup olmadığının sorulması üzerine, “Havacılık şöyle; ülke büyürse havacılık da büyüyor. Ülkede bir sıkıntı olunca özellikle bir istikrarsızlık algısı varsa, havacılık bundan büyük derecede etkileniyor. Türkiye’de genel bir düzelme olduğu zaman, büyük şehirlerimizde herhangi bir güvenlik sıkıntısı olmadığı zaman, havacılık çok daha hızlı şekilde büyüyor. Zaten Türk sivil havacılığının bu kabiliyeti var.” cevabını verdi.
THY GLOBAL BİR HAVAYOLU OLDU DEĞERİNİ KAYBETMEZ
Bilal Ekşi, İstanbul’un dünyanın en popüler turizm destinasyonlarından biri olmaya devam ettiğinin hatırlatılmamı üzerine, “Türkçe’de bir deyim var; “Altın yere düşmekle değerini kaybeder mi ?“ diye veya “Tenekeyi parlatsan bir altın eder mi?” diye. İstanbul bir altın. 2016 yılında biraz sıkıntı olmuş olabilir ama hiçbir zaman değerini kaybetmez. THY de öyle. THY de artık dünyada global bir havayolları haline geldi. Geçici dönemlerdeki sıkıntılardan dolayı değerini ve gücünü kaybetmesi mümkün değil. İnşallah bu sene ve devam eden yıllarda da bir önceki senelerdeki çift haneli büyümeleri göreceğiz.” diye konuştu.
UZAKDOĞU PATLADI
Bilal Ekşi en fazla yolcu artışının Uzakdoğu ülkelerinden olduğunu belirterek, “En büyük artış Singapur, Çin, Endonezya ve Malezya’dan geliyor. Tüm dünyada bir artış var ama esas ağırlık Asya ve Uzakdoğu.“ dedi.
LAPTOPTA SATIN ALMA SÜRECİNE GİRDİK
Bilal Ekşi, ABD’nin getirdiği cep telefonundan büyük elektronik cihazların kabin içerisine alınması yasağından sonra business class yolcularına verilmek üzere laptop üreticileriyle temasa geçtiklerini hatırlatarak gelinen aşama hakkında bilgi verdi. Ekşi, “Laptoplar için satın alma sürecine girildi. Kısa süre sonra dağıtılmaya başlanacak. Çünkü 400 - 500’tane lap top alıyorsunuz. Bunların stoklarında bulunmasında problem oluyor. Satın alma süreçleri tamamlandı. Teslimatlarını bekliyoruz. Bu yasağın da kısa sürede kalkmasını bekliyoruz. Yolcu vereceğimiz laptopta çalışabilecek ve yolcunun bilgi güvenliği de en üst seviyede sağlanacak. Laptoplar flaş bellek girişli olacak. Global bir firmayız, business class’a vereceğiniz laptopun da uluslararası tanınırlığının olması lazım ki algınızla beraber olsun diye. “dedi.
YASAK ABD HATLARINDA YOLCU SAYIMIZI ETKİLEMEDİ
Ekşi yolcuların laptop teslimi ve alımında yolculardan şikayet alıp almadıklarının sorulması üzerine, “Günde yüzlerce operasyon yapıyorsunuz. Bu işin doğasında bu yasağın olmaması lazım. Biz ABD uçuşlarına baktığımızda yolcularımızın sayısını etkileyecek, rezervasyonu etkileyecek bir şey olmadı. İnşallah bunun giderek yumuşayıp kalkacağını ümit ediyoruz. Çok anlamlı bir yasak olarak gelmiyor bize” diye konuştu.
TOMOGRAFİ CİHAZLARI GELECEK
Bir gazetecinin “Atatürk Havalimanı’ndaki ABD uçuşlarında kontrol için tomografi cihazı alınacağına ilişkin haberleri anımsatması üzerine Ekşi, şunları söyledi:
“Bakanlığımız, karşı tarafın olabilecek tüm argümanlarını ortadan kaldırmak istiyor. Karşı tarafla bunu konuştuğumuzda, ‘Bu tomografi cihazı geldiğinde bu yasağı kaldırırız’ diye açık bir beyanatta bulunmadılar. Bakanlığımız şunu yapıyor: ‘Ben elimdeki bütün tedbirleri aldım. Senin artık bunu kaldırmamanın başka bir anlamı olması lazım’ dedirtmek istiyor.”