Dubai’nin ekonomi ve ticaret politikasının 78 yılı aşkın süredir temel bileşenlerinden biri olan “Serbest Gökyüzü Politikası”, belirli kurallar çerçevesinde havacılık faaliyetlerinde rekabetçi bir ortam yaratarak hava yollarının serbestçe faaliyet göstermelerine olanak sağlıyor. Bu politika sayesinde Dubai, turizm ve ekonomik faaliyetler yönünden gelişmesini sürdürüyor.
Dubai'nin Serbest Gökyüzü politikası, 22 Temmuz 1937 tarihinde “Dubai Ticari Hava Yolu Sözleşmesi” ile İngiltere Hükümeti'ne Hindistan ve diğer ülkelere giderken iniş izni vermesi ile Dubai’nin Körfez'deki önemli bir ticaret merkezi olarak güçlenmesini sağladı.
1950'li yıllarda, o zamanın Dubai emiri Şeyh Said bin Maktum Al Maktum’un, petrol kaynaklarına bağımlılığın kısmen ortadan kaldırılmasına yardımcı olması amacıyla serbest deniz, serbest gökyüzü ve serbest ticaret politikası kararını ilan etmesi günümüzün iş dünyası dostu Dubai'nin oluşturulmasına yönelik ilk katkılardan biri oldu.
Dubai’nin gelirinin yüzde 1.8’i petrol, yüzde 30’u havacılık ve turizmden
Bu politika uzun vadede Dubai ekonomisine büyük katkı sağlarken bugün petrol geliri Dubai GSMH'sinin sadece yüzde 1,8'ini, havacılıkla ilgili faaliyetler ile turizm geliri ise yaklaşık yüzde 30'unu oluşturuyor. Dubai'nin Serbest Gökyüzü Politikası 80 yıla yakın bir süredir neredeyse hiç değişmeyen yapısı ile hava yolları arasında rekabeti teşvik etmiş olması da bu süreçte birçok yabancı taşıma şirketine daha sonraki uçuşlarda Dubai'ye yolcu indirme ve buradan yolcu alma olanağı sağladı. Hali hazırda 130'dan fazla hava yolu Dubai'ye ve Dubai'den gerçekleştirdiği seferlerle ülkenin ekonomisine gelir oluştururken ticari faaliyetleri de destekliyor.
ABD dışındaki taşıma şirketlerinin büyümesine ilişkin bir değerlendirmede bulunan A4A Başkanı ve CEO'su Nicholas E. Calio özellikle Dubai'deki “entegre havacılık ekosistemi" ile ilgili olarak: “Bu sistem, altyapı taşıma şirketlerinin büyümesine, uçuş gecikmelerinin ve maliyetlerin azalmasına olanak sağlamakla birlikte daha yeni ve daha yüksek kaliteli bir altyapı sunuyor. Böylece, Ortadoğu taşıma şirketlerinin akıllı, ileriye dönük devlet stratejilerinden yararlanıp, düşük havaalanı ücretleri, düşük kurumlar vergisi ve ev sahibi ülkeye önemli ekonomik avantajlar sunan, yolculara yönelik minimum ücret ve vergiler yoluyla yolcu sayısında artış yaşanması hedefleniyor” dedi.