NERDE BİZİM MÜDÜRLERİMİZ
23 yıllık deneyimli kabin amiri Hülya Sevin, Türk Hava Yolları’nda son dönemde yaşadığı iki olayı anlatırken, yöneticilere sitem etti. İşte o iki olay ve Sevin’in sitemi:
“Son zamanlarda başıma bir emergency olay(acil durum) geldi. Bir Singapur-İstanbul seferi idi. 4 aylık hamile bayan bebeğini tuvalete düşürdü. Ondan sonrasını hatırlamıyorum, son iki saatimizdi. Allah’tan doktorlarımız vardı kabinde, yolcunun hayatını kurtardık ki, bu çok büyük bir başarıdır. İnanılmaz bir koşuşturmaca. Yine geçen sene yaptığım bir İstanbul-Hong Kong seferi var. Hong Kong’a daha inmeden kasırgadan yön değiştirdik. 16 saat yolcuyla uçağın içinde oturduk. Toplam mesaimiz 36 saat oldu. Ve kimse hatırımızı dahi sormadı. ‘Ne yaptınız Hülya ? O uçuşta neler oldu? 16 saat yolcuyla nasıl oturabildin? Ne yaptın? Nerede bizim kabin hizmetleri müdürümüz? Nerede bizim kabin hizmetleri başkanımız? O uçağa neler oldu? Ben asla hakkımı helal etmiyorum. 16 saat bir Hong Kong yolcusu uçağın içinde oturur mu. Nerede THY, nerede yöneticiler? 23 senedir THY’de çalışıyorum. Son bir iki senedir sürekli bugün emekli olduk, yarın olacağız diyerek çalışıyoruz. Herkeste bir gerginlik. Havacılıkta moral çok önemlidir. Kaptanın, ikinci kaptanın bütün kabin ekibinin morali çok önemlidir. Şimdi bunların hiç birisine bakılmıyor maalesef.”
Havacılıkta bütün kuralların kanla yazıldığının altını çizen purserler, yerlerine geçecek yeni çalışanların tecrübe eksikliği yaşayacaklarını belerterek, “En ufak bir ihlal, can kaybı demektir. Şirkete çok emeğimiz var. Yaklaşık 1985 yılından beri THY’de uçuyoruz. Geldiğimiz zamandan bir baksınlar neler yaşanmış, neler olmuş. Verilen emeklerle şirket nerden nerelere gelmiş bir bakılsın. Kendileri o tarihlerde neredelerdi bir baksınlar. Onlar hiç yokken ortalıkta biz buralardaydık. En büyük tehlike kaza. O uçağı boşaltamazsanız, yolcu yandı. Çok hafife alınıyor. Air France’ın bir uçağı Atlanta’ya inerken altını vurdu ve ondan sonra savruldu, kokpit devre dışı kaldı. Uçağı kurtaran kabin amiridir, purserdir. Hemen ivek comand'a bastı. Ekip o kadar tecrübeli ki hemen uçağı boşalttılar. 61 saniyede boşaltıldı. Bunun dünya standardı 90 saniyedir maksimum. 61 saniyede boşalttı ve şimdi Air France bununla gurur duyuyor. THY’de bunu yapacak ekip var, ama şimdi yeni gelen ekiplere, tecrübesiz bir ekibe bunu yaptıramazsınız. Mümkün değil. Tecrübe şart. Zaten 61’nci saniyeden sonra uçak yanmaya başlamış. Koca 340, içinde 280 yolcu var. Bunu yapabiliyorsan sen bir havayolusun. Eğer yapamıyorsan yazıklar olsun” diye konuştular.
Çocuklarımızı bırakıp işe koştuk
Kabin amirleri çok büyük fedakarlıklar yaptıklarını, ailelerini, çocuklarını bile ihmal ederek bütün emeklerini THY için harcadıklarını anlatarak, “Bu şirkette çalışmak o kadar basit bir şey değil. Bir purser olmak minimum 20 seneyi gerektiriyor. Çok çabuk purser olmaya aday arkadaşlarımız var. Hiç uçmadan, tık diye hemen bir iki uçuşla purser olacak arkadaşlarımızı yolcularımız göreceklerdir. O kadar basit değil. 23 yılda, küçük çocuklarımızı bırakıp işimize koştuk. Özel günlerimizi geride bırakıp uçtuk. Ve sonunda çok basit bir kağıtla, iş verimi olmadığı şeklinde basit bir mektupla işime son veriliyor. Bu çok acı bir şey. Kabul etmiyoruz bunu. Bir kaza olursa da bunun altına imza atanlar acaba nasıl vicdanen rahat edecekler. THY bir markadır. Keşke ben de iyi bir yönetimle çalışmış olsaydım. ‘Singapur’u baz alıyorum’ diyor sayın genel müdürümüz Temel Kotil. Keşke ben de Singapur’un CEO’ları ile çalışsaydım. Keşke yani “.
MESLEĞİN PROFESÖRLERİ
Kaptan Pilot Bahadır Altan da kabin amirlerine destek vererek, “Kaptanlar olarak biz uçtuğumuz zaman, kokpite girdiğimiz zaman, arkamızda bu arkadaşlardan birisi varsa bizim içimiz rahat. Çünkü bu mesleğin okulu yoktur. Hiçbir okul kabin memuru, kabin amiri yetiştirmez. Bu mesleğin okulu uçuşun kendisidir. THY bir okuldur. Bu arkadaşlarımız bu mesleğin profesörleridir. 20 yıllık deneyim havacılıkta hiçbir paraya pula değiştirilecek bir şey değildir. Havacılığın en değerli şeyidir tecrübe. En kıymetlidir. 45 yaşında kabin amiri zorla emekliye sevk ediliyor. Tecrübeye duyulan en büyük saygısızlıktır. Şirketin geleceğini riske atmaktır. İki aylık kursla kabin amiri olan birisi henüz havacı olamamıştır. Yıllar içinde, ancak 5-10 yıl sonra bazı deneyimlerle olabilir. Bu arkadaşlarımızın yanında ancak yetişebilir. Bu tüketici hakkıdır aynı zamanda. Bence yüzlerine baktıklarında bir sürü popüler insan bu arkadaşlarımızı tanıyacaktır. Ne oluyor, bu 20 yıllık deneyim çöpe atılıyor. Dışarıda işsiz çok insan varmış gibi, tekstil işçisi değil bunlar. Bu okulda yetişen profesörler bunlar” şeklinde konuştu.