DHMİ Genel Müdürlüğü’nün açıklaması şöyle:
Bilindiği üzere Ülkemiz Hava Sahasında bulunan (HSY) Hava Seyrüsefer Yardımcıları’nın kontrol uçuşları Kuruluşumuz envanterinde bulunan 2 adet uçuş kontrol uçağı ile yapılmaktadır. Bu geniş hava sahası içerisinde bulunan HSY’larının uçuş kontrolleri yoğun bir program dahilinde yapılmaktadır. Gerek olumsuz meteorolojik koşullar gerekse zaman zaman uçaklarda meydana gelen teknik aksaklıklar nedeniyle bazı HSY’larının uçuş kontrollerinde kısa süreli gecikmeler yaşanabilmektedir.
Ancak, Atatürk Havalimanında bulunan 06/24 pistinin RWY 24 ILS uçuş kontrolü 04 Şubat 2009 tarihinde, RWY 06 ILS uçuş kontrolü ise 04 Mart 2009 tarihinde tamamlanmıştır. Bazı basın yayın organlarında 23 Mart 2009 tarihinde pistten çıkmak suretiyle yaşanan uçak kazası ile ilgili “06/24 pisti ILS uçuş kontrolü’nün yapılmadığı, ILS cihazının çalışmadığı ve VOR alçalması ile iniş yaptırıldığı için kazanın meydana geldiği” haberlerine yer verildiği görülmektedir. Tümü ile ICAO kural ve standartlarında hazırlanan ve uygulanabilirliği uçuş kontrol ile teyit edilen hiçbir aletli alçalma planının iddia edildiği gibi uçakların pistten çıkmalarına neden olması söz konusu olamayacağı gibi hadisede rol oynadığı ileri sürülen ILS alçalmalarının/yaklaşmalarının anılan tarihte yürürlükte olmadığı hususu da gerçeği yansıtmaktan uzak olup, hadise günü ve öncesinde yayınlanmış NOTAM’ların incelenmesi de ithamların geçersizliğini teyit edecektir. Yukarıda da açıklandığı üzere söz konusu 06/24 pisti periyodik ILS uçuş kontrolleri zamanında yapılmış olup, basında yer alan haber ve ithamlar gerçeği yansıtmamaktadır
Ayrıca kazaya konu pistin frenleme bilgileri de belirlenmiş olup; frenlemenin en üst düzey olarak tabir edilen ‘iyi’ derecede olduğu tespit edilmiştir. Kazadan önce aynı piste birçok kez iniş yapan büyük tip ve ağır tonajlı uçaklar sorunsuz inişler gerçekleştirmişlerdir.
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.
DHMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ