DHMİ ile ilgili yeniden yapılandırma konusu tartışmaları sürerken, DHMİ dernekleri bir ortak açıklama yayınladı.
Havacılık İşletme Hizmetleri ve İdari Çalışanlar Derneği, Apron Memurları Derneği, Havalimanları Güvenlik Memurları Derneği, Havacılık Teknik Elemanları Derneği, Havacılık Elektriği Teknik Elemanları Derneği, Sivil Havacılık Mekaniği Teknik Elemanları Derneği, Havalimanları Ulaştırma Çalışanları Derneği ve ARFF Derneği tarafından yayınlanan ortak açıklama şöyle:
Bir dernek yetkilisi tarafından televizyon programında kurumumuzun yapılandırılmasına ilişkin yapılan talihsiz açıklamalar ile başlayan süreçte bir kısım STK tarafından da söz konusu açıklamaya destek amacı ile yayımlanan ifadeler ile 57 havalimanında emniyetli ve kesintisiz sürdürülmekte olan havalimanı işletmeciliğinin yalnızca ticari niteliğe indirgenerek itibarsızlaştırılmasının kabul edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle konu ile ilgili tarafımızca ortak açıklama yapılması gereği hasıl olmuştur.
Türkiye Havalimanlarının işletilmesi ile Türkiye Hava sahasındaki hava trafiğinin düzenlenmesi ve kontrolü görevi, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğünce yerine getirilmektedir.
Kuruluşumuzun Ana Statüsü ile belirlenen amaç ve faaliyet konuları ise; Sivil Havacılık faaliyetlerinin gereği olan; hava taşımacılığı, havalimanlarının işletilmesi, meydan yer hizmetlerinin yapılması, hava trafik kontrol hizmetlerinin ifası, seyrüsefer hizmet ve kolaylıklarının kurulması ve işletilmesi, bu faaliyetler ile ilgili diğer tesis ve sistemlerin kurulması, işletilmesi ve modern havacılık düzeyine çıkarılmasını sağlamaktadır.
DHMİ Ana Statüsü ile belirlenen faaliyet alanları incelendiğinde, hava trafik/seyrüsefer hizmet ve kolaylıklarının işletilmesinin tıpkı havalimanı işletiminin diğer unsurları gibi sivil havacılık faaliyetlerinin gereği olarak kuruluşumuz tarafından yerine getirilen işletme faaliyetleri olduğu açıkça görülmektedir. Kuruluşumuz hizmetlerinin neredeyse tamamını oluşturan, hatta ismini veren “işletme” kavramının sistematik bir biçimde değersizleştirmeye çalışılması aslında havalimanlarında yürütülen operasyonun yani işletme hizmetlerinin bir parçası olarak hava trafik kontrolörlerini, havacılık bilgi yönetim uzmanlarını temsil ettiğini ifade eden oluşumların kendini imha etme çabasından başka bir şey değildir.
Kuruluşumuz tarafından başarı ile ifa edilen;
· Altyapı, tesisler ve insan kaynağı da dahil olmak üzere Hava Tarafının çeşitli bileşenlerini ve bu bileşenlerin oluşturduğu operasyonel sistemin ulusal ve uluslararası Havacılık İşletme Hizmetleri ve İdari Çalışanlar tarafından yönetimi,
· Havalimanlarının Emniyet Yönetiminde ihtiyaç duyulan sistematik yaklaşımının oluşturularak etkili bir emniyet yönetimi sisteminin uygulanması,
· Bir havalimanındaki uçak yer operasyonlarıyla ilgili çeşitli riskleri ve tehlikeleri ve bunların nasıl etkili bir şekilde yönetilebileceğinin planlanması,
· Havalimanı Acil Durum Yönetiminin ana hatlarını belirlemek ve havalimanlarının hava tarafı acil durumlarına hazırlanması,
· Hava tarafı operasyonlarıyla ilgili temel çevresel etkileri belirlemek ve bu etkilerin başarılı bir şekilde yönetilmesi,
· Herhangi bir yasa dışı girişime karşı önceden müdahalede bulunmak ve yolcuların güvenle seyahat edebilmesini sağlamak amacıyla uçaklara tehlikeli ve patlayıcı madde girişinin engellenmesi havacılık güvenliğinin sağlanması; sıfır hata ile her türlü kesici, delici ve patlayıcı maddenin ileri teknolojiye sahip cihazlar ile tespit edilmesi, takibinin ve denetiminin yapılması,
· Havalimanları, kule, hava seyrüsefer sistemlerinin ve radar istasyonlarının güvenlik hizmetlerinin sağlanması,
· Görsel ve radyo seyrüsefer yardımcılarının (ILS-Aletli İniş sistemi, AGL-Pist Özel Aydınlatma Sistemleri vb.) kurulumu, bakımı, onarımlarının yapılması,
· ICAO dokümanlarına göre ATSEP lisans derecesi olarak belirlenen enerji (dağıtım, UPS ve jeneratör acil durum vb.), iklimlendirme (klima) ve veri işleme sistemlerinin havalimanlarının ve seyrüsefer istasyonlarının tamamında işletimi,
· Havalimanlarımızda kontrol kulesinde çalışan ATC tarafından ilgili elektrik-elektronik kontrol, izleme, haberleşme vb. sistemler yardımı ile hava araçlarının manevra sahasında, apronda, yaklaşmada; emniyetli, verimli ve düzenli hava trafik akışının sağlanması,
· Havalimanlarımızın trafiğe açık olabilmesi uçak ve yolcu güvenliğinin sağlanmasına yönelik ARFF tarafından verilen Havalimanı kurtarma ve yangınla mücadele (ARFF) hizmetleri,
· Uçuş operasyonlarının emniyetli biçimde sürdürülebilmesini teminen yapılan vahşi hayat ve kuşla mücadele, karla mücadele faaliyetleri
gibi alanında uzman ve nitelikli personel olan işletme, elektrik, makine, çevre, elektronik, apron, emniyet yönetim, güvenlik, ATC, AIM, ARFF ve diğer birimler tarafından seyrüsefer hizmeti yanında havalimanlarımızda Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi ve Eklerine göre (ICAO Annexes and Docs) verilen hizmetlerin (airport operations) tamamı uçuş can ve yer emniyetini sağlamaya yönelik işletme hizmetleridir.
Havayolu ulaşımının ayrılmaz parçaları olarak hem havalimanı operasyonlarını yürütmek hem de hava trafik hizmetlerini sağlamakla görevli kuruluşumuz havacılık sektörüne yön vermektedir. Her ne kadar ilgili STK aslında kendilerinin de içinde olduğu havalimanı işletme hizmetlerinin stratejik nitelikli ve emniyet odaklı olduğunu yok sayarak ticari bir faaliyet gibi göstermeye çalışsa da havalimanı işletme hizmetleri uluslararası standartlar ve düzenlemelere göre yürütülen ve devlet politikası gereği emniyetli bir şekilde havayolu ulaşımını sürdürmeye yönelik kuruluşumuz tarafından sağlanan bir kamu hizmetidir.
Geçmişten günümüze talihsiz açıklamalarıyla bilinçli bir şekilde yukarıda sayılan faaliyetleri yürüten ve birbirinden başarılı projelere imza atan kuruluşumuzun bugüne kadar vermiş olduğu hizmetleri değersizleştirmeye çalışarak sadece kendi menfaatleri doğrultusunda hizmetlerin ayrıştırılması ve kuruluşumuzun bölünmesini gündeme getirmenin havacılığa bir katkısı olmayacağı aşikardır.
Havacılık tarihinin sayfaları bir zincirin halkaları gibi ahenkli ve bütün şekilde gerçekleştirilmesi gereken operasyonların, prosedürlerin aşırı özgüvenle hataya sevk edecek biçimde ele alındığı örnekler ile doluyken sadece kendi yaptığı işi önemli görerek uçuş operasyonlarının emniyetini tehlikeye atmak pahasına ve havacılık emniyetine yönelik alınan tedbirleri yürütülen tüm kritik operasyonları ticari nitelikte bir faaliyet olarak görmek bencilce bir yaklaşımdır. Kuruluşumuzun tüm birimleri ile ayrılmaz bir bütün olduğu ve kurumsal bütünlüğe zarar vermeden çalışmalarını çalışanların huzur ve gayretleriyle sağladığı unutulmamalıdır.
Ayrılma / bölünme heveslisi olup, ülke ve millet menfaatleri yerine bir zümrenin menfaatlerine odaklanan bir kısım STK ve şahısların bakış açısı ile ticari faaliyetlere odaklanarak bakılacak olursa eğer, “havalimanı işletmesinin yanı sıra İNGILTERE, AVUSTRALYA VB. ÜLKELERDE SEYRÜSEFER HİZMETİNİN DE ÖZEL TİCARİ KURULUŞLAR TARAFINDAN YÜRÜTÜLDÜĞÜ" gerçekliği de iddia edilen uluslararası örneklerin aksi yönde uluslararası örnekler olarak ifade edilebilir.
Bizler, gerek ülkemizin jeopolitiği gerek çevremizde yaşanılan gelişmeler dikkate alındığında, gerçekten ülke ve millet menfaati açısından terminal hizmetleri haricinde hiçbir hizmetin özel sektör eliyle yürütülmesini doğru bulmuyoruz. Kritik önem ve güvenlik hassasiyeti taşıyan kamusal hizmetlerin özel sektör eli ile yürütülmesinin nasıl riskler yaratabileceği yakın zamanda ülkemizde yaşanan olaylar düşünüldüğünde daha iyi anlaşılabilecektir."
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.