Bizim işimiz uyandırmak
Aslına bakarsanız, konuyu bir kez daha yazacağım falan yoktu.
Ben yazacağımı yazdım, uyarımı yaptım, gördüğümü paylaştım.
Konunun muhatabı yanıtladı, “Şu anda hummalı bir faaliyet olmaması normal, daha yer teslimi yapmadık. Yer tesliminden sonra faaliyet başlayacak” dedi.
Benim için konu kapandı.
Ardından ülkenin en üst makamından da “hazım sorunlarıma” değinildi.
Ona da elimden gelen nezaketle yanıtımı verdim.
Bitti.
Demek isterdim ama bitirmeyenler var.
Sosyal medya ve mail yoluyla hakaretin bini bir para.
“Gördün mü şerefsiz, inşaatı sürüyor. Yalancı, adi hazımsız.”
Ey Yarabbi!
Ne okurlar, ne okuduklarını anlarlar.
Hadi ondan geçtim, gördüklerini de anlamazlar.
Ben “Faaliyet yok” dememişim, “Birkaç kamyon, bir-iki iş makinesi var. Hummalı bir faaliyet yok” demişim.
DHMİ Genel Müdürü beni doğrulamış, “Henüz yer teslimi yapmadık. Sadece sondajlar yapılıyor. Hummalı faaliyet sonra başlar” demiş.
Şimdi bütün “medya” beni yalanlamak için fotoğraf basıyor.
“İşte inşaat alanı” diyor hepsi.
Fotoğrafları AA çekmiş.
Uçuşa yasaklı bölge, bir anda uçuşa açılmış.
Fotoğraflarda yan yana dizilmiş 50 kadar kamyon.
İş makineleri de var birkaç adet.
Gerisi de sipariş edilmiş.
Yapılan iş?
1 milyar metreküp hafriyatın ne kadarı yapılmış, terminallerin yapılacağı alanda ne kadar dolgu yapılmış, kaç milyon ton dolgu malzemesi taşınmış, bunlarla ilgili bilgi yok.
Oysa inşaat fotoğrafla değil, yapılan iş miktarıyla ölçülür.
DHMİ Genel Müdürü’nün dediği gibi henüz bunlar yapılmamış.
Yapılan sondaj var.
Zaten benim dediğim de bu.
Cumartesi akşamı bir davette karşılaştığımı işadamı, “Bu havalimanı biterse sayende bitecek. Uyandırdın herkesi. Şimdi Cumhurbaşkanı toplar herkesi, talimatları yağdırır, iş başlarsa öyle başlar” dedi…
Fatih Altaylı’nın yazısının devamı için TIKLAYINIZ…