Hürriyet yazarı Uğur Cebeci, 4 gün önce köşesinde Amsterdam'da bindiği THY uçağında, kabin sıcaklığının yüksekliğine karşı uçuş ekibinin gereğini yapmadığını iddia etmiş ve durumu hemen THY Yönetim Kurulu Başkanına ilettiğini yazmıştı. Yazıyla ilgili Türkiye Havayolu Pilotları Derneği TALPA, bir kınama duyurusu yayınlamıştı. TALPA'nın ardından Hava-Sen de tepkileri dile getirdi. Hava-Sen'in açıklaması şöyle:
BİR GAZETECİNİN KONFOR HEZEYANI
Geçtiğimiz hafta, bir gazetede havacılık yazıları yazan Uğur Cebeci isimli gazetecinin, bedeli kimin tarafından karşılandığı bilinmeyen bir biletle seyahat ettiği TK 1954 sayılı İstanbul-Amsterdam seferinde “kişisel konforunun bozulduğu ve terlediği” gerekçesiyle seferin pilotlarını hedef alan bir yazı yazdığı görülmüştür.
Adıgeçenin, pilotluk gibi ciddi ve sürekli eğitimin yanı sıra tecrübe ve birikim de gerektiren, bilim ve tekniğe dayanan bir mesleği eleştirme, meslek sahiplerine ayar verme, akıl öğretme hakkını kendinde görmesini eğitimsiz kişilere özgü bir cesaret veya kendisine olağan dışı bir önem veya güç atfetmesi ile açıklamak yeterli değildir. Cebeci’nin yıllarca Tv programları, köşe yazarlığı yaparak sırtından para kazandığı havacılık sektörünün emekçilerine olan nefretinin, şirket sahipleri ve yöneticilerine gösterdiği sevgi, saygı, şükran, itaat ve minnet duyguları ile birlikte değerlendirmenin daha doğru olacağı düşünülmektedir.
THY eski Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun palazlandırdığı Cebeci, sonraki THY yöneticileri ile de menfaate dayalı “iyi” ilişkilerini sürdürmüş ve kendisinde “havacılığı yönlendiren” akil adam konumuna yerleştirme cesaretini bulabilmiştir.
THY Yönetim Kurulu Başkanını Endonezya’da gece 01:00’de yatağından kaldırarak uçağın klimasını açtırabilecek hakkı, yetkiyi kendisinde görmesi ve bunu herhangi bir mahcubiyet duymadan köşesinde yazması aslında tüm uçuş ekiplerine bir gözdağı, bir tehdit niteliği taşımaktadır.
Ancak asıl vahim olan 90 yıllık geçmişe sahip bayrak taşıyıcı havayolumuzun Yönetim Kurulu Başkanı olan Ahmet Bolat’ın bu skandal talebi olağan karşılaması ve dünyanın bir ucundan talimat vererek 10 dakika içinde adı geçeni rahatlatması ve serinletmesidir.
Cebeci, üstelik bu etik dışı talep ve diyaloğunu köşesinde yazarak Ahmet Bolat’a saygısızlık yapmakla kalmamış aynı zamanda bundan sonra yapacağı seyahatlerde görev alacak havacılık emekçilerine de bir mesaj vermiştir. Artık THY uçuş ekiplerinin, gazeteci olmaktan başka hiçbir vasfı olmayan Cebeci’yi rahat ettirmek, gazabına uğramamak için olağandışı bir çaba göstereceği, gerileceği, baskı altına gireceği tartışmasız olup bu psikolojinin de uçuş emniyetini ciddi biçimde tehdit edeceğinde kuşku bulunmamaktadır.
Eşinin eski kabin memuru olması dışında havacılık konusunda hiçbir bağı, eğitimi, bilgisi ve tecrübesi bulunmadığı halde “Havacılık Gazetecisi” vasfını kullanarak bedava biletle üstelik Business Class’ta dilediği yere seyahat eden Cebeci’nin Sayın Bolat’ı ne zaman arayacağı, “ekmeğim yeterince sıcak değil, içkimin buzu geç geldi” diyerek nasıl şikayet edeceği bilinmemekle beraber “yüz verilen” bu kişinin “astarını ne şekilde isteyeceğini” en iyi bilenlerin de THY üst yöneticileri olduğunda tereddüt yoktur.
Cebeci’nin bu etik dışı ve havacılık kurallarını ihlal eden, uçuş emniyetine zarar verme olasılığı bulunan talepleri ve girişimleri adıgeçenin karakteri ile ilgili bir sorun olmakla beraber asıl sorunun bu kabul edilemez tavrı olağan ve makul gören, adeta emir telakki ederek hemen yerine getiren havacılık şirketlerinin yönetici tavrı ve anlayışında olduğu açıktır. Üstelik seferin görevli pilotlarının sadece şirkette bulunan fotoğraflarını adıgeçen gazeteciye vererek “suçlu” gibi kamuoyuna afişe edilmesine, şirket yönetimine hedef gösterilmesine zemin hazırlayan her seviyedeki personelin de ivedilikle tespit edilerek haklarında gerekli işlemlerin yapılması gerekmektedir.
Çalışanlarının, pandemi döneminde gösterdiği büyük özveri ile ayakta tuttuğu ve 2022 yılında rekor kar ettirdiği THY’nin yönetimine düşen, bir gazetecinin kapris ve komplekslerine gösterdiği ilgi ve özeni, gece-gündüz, yaz-kış demeden görev yapan personeline göstermesi ve onları haksız, dayanaksız saldırılara, iftira ve hakaretlere karşı korumasıdır. Bu tavrı gösterme dirayeti olmayan THY yöneticilerinin, yönetimleri “atanmış” çakma ve güdümlü havacılık STK’larının, çalışanlara insani değerlerle yaklaşmalarının mümkün olmadığı bir kez daha gözler önüne serilmiştir. HAVA-SEN olarak, şirketlerinin koyduğu kuralları uygulayan ve kuralı uyguladığı için, teni hassas bir gazetecinin mesleki yetersizlik, itinasızlık imasıyla rencide ettiği her havacılık çalışanının yanında durmaya, sesi olmaya devam edeceğiz.
Havacılık çalışanlarının tek ve gerçek sesi olarak HAVA-SEN, çalışanların yanında olmaya devam edecektir. Gün birarada olma ve birlikte mücadele günüdür.
HAVA-SEN Senin Sendikan.