Kaçırılma olayının ardından Ramazan Bayramı tatilini yarıda keserek Beyrut’a geri dönen Büyükelçi Özyıldız, Hürriyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
O İDDİALARI DOĞRULAYAMAM
Lübnan basınında değişik haberler yer alıyor. Pilotların Beyrut dışında tutuldukları, birçoğu yeni oldukları anlaşılan değişik gruplar tarafından kaçırıldıkları iddia ediliyor. Bir diğer iddia da kaçırılma planının Hizbullah tarafından yapıldığı yönünde. Bu iddiaları biz de Lübnan basınından okuyoruz ve takip ediyoruz. Bu değişik iddiaları doğrulayabilecek hiçbir resmi bilgiye sahip değiliz.
OLUMSUZ BİLGİ YOK
Yapmış olduğumuz girişimler sonucu değişik Lübnan makamlarından aldığımız bilgiler doğrultusunda pilotlarımızın sağ olduklarını, kendileriyle ilgili bize hiçbir olumsuz bilginin gelmediğini, Lübnan makamları tarafından da olumsuz bir bildirimin yapılmadığını söyleyebilirim. Bugün de (dün) birçok girişimimiz oldu. Yarından (bugün) itibaren girişimlerimiz daha da artarak sürecek.
UMUTLUYUM
Kısa süre içinde olumlu haberler almayı umut ediyoruz. Ben ayrıca pilotlarımızın aileleriyle de yakın temas içindeyim. Onların sakin davranmaları bizim burada girişimlerimizi daha sağlıklı bir şekilde yürütmemizi sağlıyor. Lübnan makamları da ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Burada kalan vatandaşlarımızın can güvenliği konusunda da hassas önlemler aldıklarını söylüyorlar.
BİR ŞÜPHELİ YAKALANDI
Lübnan İçişleri Bakanlığı, Türk pilotların kaçırılmasıyla ilgili Muhammed Salih isimli bir kişinin gözaltına alındığını bildirdi. Bu kişinin Suriye'de alıkonulan Şii hacıların akrabası olduğu öne sürüldü. Gözaltı olayından sonra hacıların aileleri önce Beyrut Havaalanı yolunu kapatmak istedi. Ancak daha sonra bundan vazgeçerek dün gece geç saatlerde Lübnan İstihbarat Teşkilatı önünde gösteri yapmaya başladılar.
Ennahar gazetesinin haberine göre Türk pilotları kaçıran grup iki hafta hazırlık yaptı.
MTN televizyonuna göre saldırganlar uçuş saatini ve ekibin hangi yolu kullanacağım biliyordu.
Otobüs baskınından önce havalimanına 200 metre mesafede sahte bir trafik kazası sahnesi hazırlayıp diğer araçları bir başka yola yönlendirdiler.
Bu gibi detaylar, Suriye'deki Lübnanlıların salıverilmesi talebiyle geçen yıl iki Türk'ü kaçıran ailelerden daha profesyonel bir gruba işaret ediyor. Ancak aileleri temsil eden Şeyh Abbas Zugreyb'in "Ailelerin Lübnan'daki Türk çıkarlarına karşı her tür eylemi yapma hakkı vardır" sözleri kafa karıştırdı.
Ennahar, Suriye'de hâlâ muhaliflerin elinde bulunan 9 Lübnanlı "hacı" için şu yorumu da yaptı: "Hikaye Türk dizilerine döndü. Bitmek bilmiyor."
İÇİŞLERİ BAKANI: HİZBULLAH DA KATKI SAĞLIYOR MUTLU SON YAKIN
Lübnan İçişleri Bakam Mervan Şerbil, VDL radyosuna dün verdiği demeçte şunları söyledi: "Türk pilotları kaçıranları bulmak için telefon dinlemeleri yapıyoruz. Mutlu son yakın. Hizbullah dahil tüm taraflar kurtarma sürecine katkı sağlıyor."
Olayı üstlenen "İmam Rıza'nın Ziyaretçileri" adlı daha önce bilinmeyen grubun ardından dün de Lübnan sitelerinde "Hüseyin Ordusu" diye anılan bir başka Şii grubun ismi yer aldı.
Olayın Refik Hariri Havalimanı'na birkaç yüz metre, bir askeri kontrol noktasına 50 metre mesafede gerçekleşmesi, gözlerin, havalimanı güvenliğini sağlayan Tümgeneral Abbas İbrahim'e dönmesine neden oldu. Geçmişte Cibran Tueyni ve Antuan Gonim gibi isimler de Beyrut'ta havaalanına indikten saatler sonra suikastlara kurban gitmişti.
Hürriyet