İstanbul Atatürk Havalimanı'nda geçtiğimiz yıl çevik kuvvet polislerinin içinde bulunduğu aracın çarpması sonucu beyin kanaması geçirerek ağır yaralanan ve bir hafta yoğun bakımda kalan Çelebi Yer Hizmeti Şirketi çalışanı Beyza Arslan, yaşam mücadelesini kazanırken şimdi de hukuk mücadelesi veriyor.
İstanbul Aydın Üniversitesi Dış Ticaret bölümü öğrencisi olan 22 yaşındaki Beyza Arslan,geçtiğimiz yıla kadar Atatürk Havalimanı'nda Çelebi Yer Hizmetleri Şirketi'nde yer hizmeti görevlisi olarak çalışıyordu.Beyza'nın yaşamı 18 Ekim 2016 da havalimanında geçirdiği bir kaza nedeniyle değişti. Mesaisini tamamlayarak evine gitmek üzere terminal dışında servisine giderken Beyza'ya Atatürk Havalimanı'nda şoförlüğünü bir polisin yaptığı çevik kuvvet polislerini taşıyan bir araç çarptı. Beyin kanaması geçirerek ağır yaralanan Beyza Arslan, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
45 GÜN HASTANEDE KALDI
Ölümle yaşam arasında hayat mücadelesi veren ve bir hafta yoğun bakımda kalan Beyza yaşam savaşını kazandı. 45 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu olan Beyza bir yıldır evinden tedavisine devam ederken sağ dizinin kilitlenmesi nedeniyle de yürüyemiyor.Kaza ile ilgili hukuk mücadelesi başlatan Arslan ailesi bir türlü iddianemenin hala yazılmaması nedeniyle dava açılmadığını dile getiriyor.
"ŞU AN YÜRÜYEMİYORUM"
Beyza annesi Canel Arslan tarafından getirildiği Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde çalışma arkadaşlarını ziyaret etti. Kazanın üzerinden bir yıl geçerken Beyza, ilk kez konuştu. Habertürk'e özel açıklamalarda bulunan Beyza, "Açıkçası zaman evde geçmek bilmiyor.Arzu ettiğim şey doktorların söylediği 1 ila 1.5 sene arasında tekrardan sağlığıma kavuşabilmek.Şu an sağ dizim kilitlendiği için yürüyemiyorum.Bundan dolayı da ne işe gelebiliyorum, ne okula gidebiliyorum o yüzden yatağa mahkumum. Eğitim gördüğüm Aydın Üniversitesi'ndeki Dış Ticaret eğitimimi de dondurmak zorunda kaldım. Bir an önce inşallah ayağa kalkmak istiyorum.İşime okuluma geri dönmek istiyorum.Fizik tedavi görüyorum evde haftanın 4 günü fizyoterapist geliyor özel bir tedavi olduğu için masrafı ağır oluyor" dedi.
“ŞİRKETİM ÇELEBİ’DEN ALLAH RAZI OLSUN”
Kaza sonrası da şirketi Çelebi’den çok yardım gördüğünü dile getiren Arslan,”Şirketim Çelebi'den ise çok yardım gördüm.Yöneticilerimden Allah razı olsun.Şu an da da hastane ev ulaşımımı dahi onlar sağlıyorlar.Çalışma arkadaşlarım da yalnız bırakmadı" diye konuştu.
"UZLAŞTIRMACIYA GİTTİ SÜREÇ UZADI"
Beyza'nın avukatı Hüseyin Avni Durmuşoğlu iddianamenin hala yazılmadığını belirterek, "Kazayı işleyen şoför olan polis hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduk.Bu suç duyurusuyla ilgili olarak müvekkilimizin zor durumda olduğunu, uzuv kayıplarıyla karşıya karşıya geldiğini beyninden ameliyat olduğunu belgelerini de sunduk.Fakat bu arada çıkan yasa gereği uzlaştırmacıya bütün davalar gönderildi.Yani adliyede devam eden ceza davalarıyla ilgili uzlaştırmacıya gönderme kararı verildi.Bizim davamız da cumhuriyet savcısının elinden uzlaştırmacıya gönderilmesine karar verildiği için epey bir zaman uzlaştırmacı arandı.Yeni bir sistem olduğu için hemen de bulunamadı. Uzlaştırmacı bulununca bizim de gayretimizle ulaştırıldı.Bu sefer de uzlaştırmacıdan cevap bekleme durumuna girdik.Benim müvekkilim uzlaştırma yapmak istemiyor dedim ancak bir ayı aşan bir zaman geçti.Maalesefki bir türlü raporu yazamadı uzlaştırmacı.Bu uzlaştırmacıyla ilgili konu bizim 3-4 ayımızı aldı.Şu an Bakırköy'de dosyamız.Bizim iddianeme hala yazılmadı" diye konuştu.
"POLİS OLAN ŞOFÖR YÜZDE YÜZ KUSURLU"
İddianeme yazıldıktan sonra dava açılacağını ifade eden Durmuşoğlu, "Evvela ceza davasının açılmasını istiyorum.Polis aracının şoförü olan polis yüzde yüz kusurlu.Burada suçlu olan tabii ki aracı kullanan kişi...Ama maddi ve manevi tazminat davası ayrıca açılacak. Bütün iddialar şoförün aleyhine...Olayla ilgili tutulan tutanaklar, alınan ifadeler polisler tarafından dürüstçe yazılmış.Polisin yüzde yüz kusurlu olduğu belli" şeklinde konuştu.
Gökhan ARTAN-HABERTÜRK