ALTINCI GECE
İstanbullular pazartesi akşamı Gezi Parkı ve Taksim alanını, gidenlerin yerine yenilerin gelmesi şeklinde sabaha kadar boş bırakmadı. Gece boyunca yukarıda dolaşan helikopter sadece Taksim'i değil Osmanbey, Maçka, Teşvikiye, Beşiktaşı semtlerini gaza boğdu. Bu gaz öncekiler gibi beyaz renkte ve görülür değil ama sürekli gözleri yaşartıyordu. Polisin bu sürekli tacizi bölgedeki hastaneler ve evleri de etkiledi. Gümüşsuyu Asker Hastanesi de gazdan en fazla etkilenen yerlerden biriydi. Buna rağmen halk bölgeyi terk etmedi.
Aşağıdakilerin sakin bir şekilde halaylar çektiği, etkinlikler yaptığı bir alana havadan ilaçlama yapar gibi sürekli gaz sıkmak en hafif deyimle devletin vatandaşlarına yaptığı nedensiz bir "kötülük" olarak isimlendirilebilir. Helikopteri kullanan pilot, alanda rastladığım kaptan arkadaşlarım tarafından da, en azından meslektaşımız olarak bu kötülüğe alet olduğu için lanetlendiğini bilmeli. Bu "meslektaşın" adını ileride mutlaka gelmeye çalışacağı sivil havacılık camiasında duyurmayı isterim doğrusu!
Polis Gümüşsuyu ve Maçka tarafından Toma ve biber gazı atan ekiplerle Taksimi sürekli taciz ederek çatışma ortamı yarattı. Gençler de onları alana sokmamak için çabaladılar. Buralarda kurulan barikatlar ve halkın direnişi polisin ilerlemesine engel oldu. Sivil polislerin kalabalıktan uzak yakaladıkları gençleri gözaltına aldıkları ve bir ara Maçka tarafındaki küçük koruda bizzat bir ağacı yaktıklarına tanık olduk. Yangının büyümesine engel olmak için ağacı söndürmeye koşan gençlerden de gözaltına aldıkları olduğu sanılıyor. Bunlar ne yazık ki medyada görülmüyor o nedenle hiç olmazsa Airkule okurlarına gerçekleri duyurmak üzere bu haberi yazıyorum.
Altıncı günde 3 somut talep öne çıkıyor
- İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı tarafından (Başbakan mı dense acaba) vaz geçip halkın görüşlerini dikkate alan bir proje çalışması başlatılmalı.
- Çadırları yakmayla başlayan ve hâlâ süren şiddetin sorumluları yargılanmalı
- Gözaltına alınanlar serbest bırakılmalı.
Taksime sahip çıkan halkın iyi organize olmaya başladığı, sağlık ekiplerinin hemen yaralı ve gazdan etkilenenlere müdahale ettiği gözleniyor. Belki de ömrümüzde bir kere tanık olma şansını bulacağımız bu toplumsal olay, bir okul gibi gence yaşlıya yardımlaşmanın, paylaşmanın güzelliğini öğretiyor. Zaman zaman birbiriyle çelişen sloganlar ve hafif gerginlikler olsa da, hoşgörü ve farklılıklara saygı konusunda bu halkın, Başbakanın çok önünde olduğu kesin...
Taksimden gerçekleri iletmeye devam edeceğiz...
Bahadır ALTAN-Airkule.com