Deniz Sağdıç’ın atık malzemelerle ürettiği portreler İstanbul Havalimanı’nda ziyaretçilerle buluştu.
Sanatçı Deniz Sağdıç, İstanbul Havalimanı'nda İGA ve paydaş şirketlerin kullandığı eski üniformalar, düğmeler, toplanan plastik kutular, poşetler gibi malzemelerden eşsiz tablolar üretti. Atık malzemenin sanata dönüştüğü sergi, yolculardan ilgi gördü.
"Sıfır Atık" konusunda başlattığı uygulamalarla öne çıkan ve sıfır atık belgesini alan ilk havalimanı olma unvanına sahip İstanbul Havalimanı, yeni bir projeye ev sahipliği yapıyor. Sanatçı Deniz Sağdıç ile gerçekleştirilen işbirliğiyle düzenlenen "Sıfır Noktası" adlı sergi, bugünden itibaren İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Giden Yolcu alanında görülebiliyor.
Serginin açılış töreninde konuşan İGA Dijital Hizmetler ve Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ersin İnankul, “Temiz bir gelecek için dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri olan sıfır atık yaklaşımı, tüm ekip ve paydaşlarımız tarafından da başarı kriteri olarak ele alınmaktadır. Tüm atık yönetimi, altyapımız, geri dönüşüm sağlayacak şekilde tasarlandı. Burada faaliyet gösteren paydaş ve taraflarımız atıklarını kağıt-karton, ambalaj, cam, organik ve evrensel atık olarak 5 farklı kategoriyle ayrıştırıyoruz. Bu çalışmalarla İstanbul Havalimanı sıfır atık belgesini alan ilk havalimanı olma unvanını da kazanmış oldu" dedi.
Eserlerin yapımında kullanılan malzemenin tamamının atık olduğunu vurgulayan İnankul, “Bugün burada bizleri bir araya getiren Deniz Sağdıç’ın ‘SıfırNoktası’ sergisi, ileri dönümüşün önemini vurgulayarak, sürdürülebilir bakış açısını hayatımıza dahil eden değerli eserlerden oluşuyor. Bu eserleri İGA ve paydaşların markalarını taşıyan eki üniformalardan, İstanbul Havalimanı atık yönetim merkezi tarafından tespit ve keşfi yapılan plastik kutulardan, çöp poşetleri, kablolar gibi kullanılmış atık haline gelmiş malzemelerden yapılıyor olması İGA olarak bizi ayrıca heyecanlandırmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Sanatçı Deniz Sağdıç ise “Burada gördüğünüz bütün eserler, her bir yolcunun bıraktığı küçük parçacıklardan, pet şişe kapaklarından, kartonlardan, alüminyum içecek kutularından, kablolardan oluşuyor. Burada gördüğünüz her bir nesne aslında bizim bütünlüğümüzle ilgili bir hikaye. İGA yönetimi katı atık ayrıştırma tesisi ve burada yapılan bütün bu sürdürülebilirlikle sanatın bütünleşmesini sağlayan o kadar dinamik bir ekip var ki, onlarla birlikte insanların hayatına temas edebileceğimiz sıfır noktasından tekrar yeni bir bakışla insanlara dokunabileceğimiz bu alanda hep birlikte projeyi ortaya koymak inanılmaz keyifliydi. Bunun da herkes tarafından algılanıyor olması, sanatın anlamının tekrar gündelik nesnelerle, eşyalarla aslında o kadar da kopuk bir şey olmadığını, hepimizin bu sanatın içinde nasıl var olduğumuzu hatırlatacak parçalarla bir bütün olduğumuzu göstermesi açısından burada olmaktan çok keyifliyim” şeklinde konuştu.