Havayolu şirketleri arasında gündeme gelen yeni bir kriz riski, başlıca rakipleri karşısında rekabet gücünü kaybetmeye başlaması ve borç oranının artması sonucunda Air France-KLM yönetimi kemerleri sıkma kararı aldı. Şirket her yıl 700-800 milyon euro tasarruf yapmayı hedefliyor.
Finans krizinin yarattığı türbülanslar karşısında önlem almak gerektiğini düşünen Air France-KLM CEO'su Pierre Henri Gourgeon, geçtiğimiz hafta sendika temsilcileri ile biraraya geldiği toplantıda "kemerleri sıkma" sinyali verdi.
Air France-KLM yöneticileri gibi sektör temsilcileri de finans krizinin havayolu şirketlerini ne derecede etkileyeceğini sorguluyorlar. 2008 yılında olduğu gibi bir duraklama mı yaşanacak? Yoksa sadece küçük bir hava boşluğu mu?
Fransız Les Echos gazetesine açıklamalarda bulunan Air France-KLM CEO'su Pierre-Henri Gourgeon, "Mevcut durum havayolu seyahatlerinde bir yavaşlamaya işaret etmiyor. Fakat bir sene öncesine oranla çok daha büyük belirsizlikler söz konusu" diyor.
Şirket tarafından açıklanan önlemler ise şöyle: İşe alımlara yönelik 2008 yılında alınan dondurma kararı devam edecek. Kış ayında sınırlandırılan uçuş sayısında, önümüzdeki yaz döneminde yeniden bir kısıtlama gerçekleştirilecek. Öte yandan, grubun tamamında önemli tasarruf politikaları gündeme gelecek. Les Echos gazetesinde yer verilen habere göre, şirketin her sene 700-800 milyon euro ek tasarruf yapması gerekecek.
Rekabette zorluk
Gourgeon'a göre, 2011 yılının birinci ve ikinci çeyreğinde kötü sonuçlar açıklayan Air France-KLM'in bir diğer sorunu da, en büyük iki rakibi Lufhansa ve IAG (British Airways-Iberia) karşısında rekabet gücünü kaybetmeye başlaması. Dolayısıyla tasarruf edilmesi planlanan 700-800 milyon euro şirketin verimliliğinin artırılması ve yatırımların finanse edilmesinde kullanılacak.
Pierre-Henri Gourgeon bir süre önce yaptığı farklı bir açıklamada da, geleneksel havayolu şirketlerinin karşısındaki en büyük tehdidin ucuz havayolu şirketleri olduğunu dile getirmişti.
"Bizi sürekli olarak fiyat indirimine zorluyorlar. Fiyat farkı yüzde 30'u aştığında, pazar payı kaybediyoruz" diyen Gourgeon, Körfez havayollarının da ciddi bir tehdit oluşturduklarına dikkat çekmiş, bu şirketlerin devletten çok büyük oranda teşvik aldıklarını ifade etmişti.
Verimliliğin artması
Air France-KLM'in stratejisini belirleyen "EMBARK" projesinin öncelikleri "Verimli büyüme sürecine geri dönmek; uluslararası ortaklıklar gerçekleştirmek ve müşteri ilişkilerini geliştirmek" olarak sıralanıyor. Gougeon, projeyi şöyle anlatıyor: "Projenin önceliklerinden birincisi verimli büyüme sürecine geri dönmek. Önümüzdeki üç sene içinde yüzde 7 operasyon marjına; yüzde 8 sermaye getirişine ulaşmayı hedefliyoruz.
Fakat yatırımlarımızı finanse etmek; borçlarımızı azaltmak ve hissedarlarımızı mutlu etmek için verimlilik sağlamak zorundayız.
İkinci önemli konu, Skyteam çerçevesinde uluslararası ortaklıklar geliştirmek. Gelişmekte olan ekonomilerin payının hızla arttığı küresel ekonomide etkin bir role sahip olmak için, piyasada etkili ortaklara ihtiyacımız var. Biz onlara kendi deneyimlerimizi ve müşteri portföyümüzü sunarken, onlar da kendi dev pazarlarına girmemizi sağlayacaklar. Bunun en güzel örneği, China Southern, China Eastern ve Shanghai Airlines olmak üzere üç ortağımızın bulunduğu Çin. Bu üç havayolu, toplam havayolu trafiğinin yüzde 40'ını gerçekleştiriyor. Önümüzdeki günlerde China Airlines, Aerolinas Argentinas, Endonezya Havayolları Garuda, Lübnanlı Ortadoğu Havayolları ve Suudi Arabistan Havayolları ile de görüşmeler yapacağız.
Müşteri ilişkilerinin geliştirilmesi
Önem taşıyan üçüncü nokta ise, müşterilerimizle ilişkilerin geliştirilmesi. Müşterilerin beklentileri değişti. Hem daha fazla özerklik istiyorlar, hem de VIP müşterisi muamelesi görmek istiyorlar.
Özellikle de bir sorun yaşandığında. Yeni teknolojilerin en iyi şekilde kullanılması için gerekli tüm çabaları gösteriyoruz. Bunun yanı sıra, personelimize müşteri ilişkilerinde mümkün olduğunca geniş esneklik sağlamak da bir diğer çözüm olarak ortaya çıkıyor. Air France-KLM'in görevi, Avrupa'nın her yerinden müşteri bulup, bu müşterileri uzun mesafelere taşımak. Bu yüzden kısa ve orta mesafedeki tüm uçuşlarda var olmamız gerekiyor. Müşterilerimiz kısa bir uçuş tercih ettiklerinde, Çin veya ABD için aktarma yapmak istemiyor"
BATILI HAVAYOLU ŞİRKETLERİ İÇİN YENİDEN YAPILANMA ŞART
Eurocontrol tarafından verilen bilgilere göre, küresel piyasanın üçte biri, Avrupa içi uçuşların ise yüzde 80'ı ucuz havayollarının elinde. Ucuz havayolu şirketlerinin 2013 yılından itibaren dünya genelindeki uçuşların yüzde 50'sini gerçekleştireceği tahmin ediliyor. Daha uzun mesafelerde ise Ortadoğu havayolları şirketlerinin büyük şirketleri geride bırakması bekleniyor. Bu rol değişiminin başlıca nedenleri arasında petrol zengini devletlerin kendi havayollarını desteklemeleri; bu havayollarının sahip olduğu modern uçak filoları, Avrupa ve Uzakdoğu arasındaki geniş hizmet ağları yer alıyor. Uzmanlara göre, bu gelişmeler karşısında batılı büyük havayolu şirketlerinin de yeniden yapılanması kaçınılmaz. Zaten bir süredir sektörde yaşanan gelişmeler de bu yönde. British Airways ve Iberia evliliği; Lufthansa'nın İsviçre, Avusturya ve Brüksel Havayollarını alması bunun somut örneklerinden. Uzmanların dikkat çektikleri bir diğer konu da, ucuz havayolu şirketi satın almanın geleneksel bir havayolu şirketine önemli avantajlar sağlayabileceği. Avrupa'da yaşanan birleşme hareketleri ABD'de de söz konusu.
Çin'de ise Shanghai Airlines geçtiğimiz yaz aylarında China Eastern tarafından satın alındı.
AİR FRANCE-KLM CEO'SUNDAN SEKTÖRE YÖNELİK DEĞERLENDİRMELER
Gelişmekte olan ekonomilerin payının hızla arttığı küresel ekonomide etkin bir role sahip olmak için, piyasada etkili ortaklara ihtiyacımız var.
Biz onlara kendi deneyimlerimizi ve müşteri portföyümüzü sunarken, onlar da kendi dev pazarlarına girmemizi sağlayacaklar.
Bizim mesleğimizde ne kadar büyük bir ağa sahip olursanız, o kadar çekici bir konuma sahip olursunuz.
Fiyat farkı yüzde 30'u aşmadıkça, geleneksel havayolu şirketleri ucuz havayolu şirketleri karşısında ayakta kalmayı başarabiliyor.
Ekonomi sınıfında uçan yolcularımız fiyat konusuna daha hassaslar, fakat bir uçuş iptal edildiğinde, bir sonraki uçağa bineceklerini biliyorlar.
Müşterilerin beklentileri değişti. Hem daha fazla özerklik istiyorlar, hem de VIP müşterisi muamelesi görmek istiyorlar. Özellikle de bir sorun yaşandığında. Yeni teknolojilerin en iyi şekilde kullanılması için gerekli tüm çabaları gösteriyoruz.
ABD'de, Çin'de ortaklarımız var. Hindistan'da da ortaklar bulmak istiyoruz.
YÜKSELENLER VE İRTİFA KAYBEDENLER
Yükselen havayolu şirketleri: Ryanair; China Southern; Emirates (Dubai); Southwest (ABD); Etihad (Abu Dhabi); EasyJet; China Eastern.
Ortadoğu ve Çinli havayolu şirketleri 2008'de yaşanan krizden fazla etkilenmediler. Krize dayanabilen tek ABD'li şirket ise ucuz fiyat politikasına sahip olan Southwest oldu.
Yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyan havayolu şirketleri: Air France-KLM; Lufthansa; British Airways; Delta; American; United; Continental; Iberia; Air China; Aeroflot.
Riskli durumda olanlar: CSA (Çek Cumhuriyeti); Japon Havayolları; SAS (İskandinavya); Aer Lingus (İrlanda); TAP (Portekiz), LOT (Polonya) gibi havayolları büyük şirketlerle rekabet edebilmek için ya çok küçükler ya da Japon Havayolları gibi büyük borç içindeler.
RAKİPLERİ VE AIR FRANCE-KLM
2011 ikinci çeyrek net sonuç:
Air France-KLM: 212 milyon euro zarar
IAG (British Airways-lberia): 94 milyon euro kâr
Lufthansa: 301 milyon kâr
30 Haziran itibariyle net borç oranı:
Air France-KLM: 6,04 milyar euro
IAG: 0.48 milyar euro
Lutfhansa: 1.4 milyar euro
Didem ERYAR ÜNLÜ-Dünya