Rolls-Royce, Boeing ve World Energy’le bir araya gelerek yürüttüğü çalışmalar bünyesinde yüzde 100 Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) ile güçlendirilmiş Trent 1000 motoru bulunan 747 Flying Testbed uçağının test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi.
Testleri başarıyla tamamlayan uçak, Arizona'daki Tucson havaalanından kalkış yaparken, üzerindeki Trent 1000 motorunda yalnızca yüzde 100 SAF yakıtı kullanarak, kalan üç RB211 motorunda ise standart jet yakıtı kullanarak gökyüzüyle buluşmayı başardı. Bunun yanı sıra uçak, New Mexico ve Texas'ı geçerek 3 saat 54 dakika sonra kalkış yaptığı havaalanına başarıyla dönüş sağladı. Uçuş sonrasında elde edilen veriler, uçuş esnasında herhangi bir mühendislik sorunu yaşanmadığını teyit ederken, yakıtın ticari kullanıma uygunluğunu doğrulayan daha ileri bulguları da gözler önüne serdi.
Bu testin doğrulanması ile birlikte Rolls-Royce, Trent XWB ve Pearl motorlarının hem yerde hem de havada gerçekleştirilen testlerini pekiştirerek, yüzde 100 SAF'ın benimsenmesine öncülük etmeye devam ediyor. Öte yandan şirket, tüm Trent motorlarının 2023 yılına kadar yüzde 100 SAF ile uyumlu olacağını teyit ediyor. Rolls-Royce ayrıca uzun mesafeli havacılığın net sıfıra geçişini sağlamak üzere, UN Race to Zero ile belirlenen hedeflerin de ötesine geçmek için havacılık sektörüne ve hükûmetlere iş birliği çağrısında bulunuyor.
Günümüzde hâlihazırda faaliyet gösteren uçaklar, geleneksel jet yakıtlarla yüzde 50’yevaran oranda karıştırılmış SAF yakıtı ile çalışmak için gerekli onaylara sahip. Bu oranı daha da yukarılara taşımak üzere Rolls-Royce, harmanlanmamış SAF onayına ilişkin çalışmaları desteklemeye devam ediyor. Yürütülen bu çalışmalar ise, özellikle önümüzdeki yıllarda gaz türbinlerinin güç yoğunluğunu gerektirecek uzun mesafeli hava yolculuklarında sürdürülebilirliği desteklemek için önemli bir noktada bulunuyor.
Sektör genelinde SAF kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlayan Rolls-Royce ise, testi yapılan uçağın modifikasyonları konusunda teknik destek ve gözetim sağlamasının yanı sıra uçak sistemlerinin de yüzde 100 SAF ile planlanan şekilde çalışmasını güvence altına alan Boeing ile yakın bir iş birliği gerçekleştiriyor. Şirket ayrıca, uçuş için düşük karbonlu yakıt sağlayabilmek adına dünyanın ilk ve ABD'nin tek ticari ölçekli SAF üretim şirketi olan World Energy ile güçlerini birleştiriyor.
Daha geniş bir havacılık iklim eylem planının bir parçası...
SAF üretiminin önemli ölçüde artırılmasına yönelik ilk ihtiyaç, yakın zamanda ABD yönetimi tarafından, 2030 yılına kadar yılda üç milyar galon yakıt üretilmesi için Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı Teşvik Programı’nın başlatılmasıyla kabul edildi. Bu durum, önümüzdeki aylarda açıklanması beklenen daha geniş bir havacılık iklim eylem planının bir parçasını oluşturuyor. Avrupa Komisyonu ise, AB havalimanlarında sağlanan yakıtlara SAF yakıtının dâhil edilmesini zorunlu kılmayı hedeflerken bu doğrultuda bir ReFuelEU Aviation önerisi oluşturuyor. Bu öneriyle belirlenen oranın ise 2050 yılına kadar yüzde 63'e ulaşması bekleniyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Rolls-Royce Sivil Havacılık Ürün Geliştirme ve Teknoloji Direktörü Simon Burr şunları söyledi: “Rolls-Royce olarak endüstrimizi karbondan arındırmak için harekete geçmemiz gerekiyor. Gerçekleştirdiğimiz bu uçuş ile de yüzde 100 SAF'ın sektörümüzde sorunsuz bir şekilde kullanılmaya başlanmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Buna ek olarak, tüm uçak teknolojisi çözümlerinin bu tip bir değişime hazır olduğundan emin olmak için çeşitli iş birlikleri yapmaya devam ediyoruz.”
Yapılan iş birliği hakkında yorumlarını dile getiren Boeing Çevresel Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Sheila Remes ise şöyle dedi: “Yüzde 100 SAF yakıtla yapılan bu uçuşta Rolls-Royce ve World Energy ile ortak olmak bizim için oldukça gurur verici. Elde ettiğimiz bu başarı, SAF'ın uzun vadede geleneksel jet yakıtının yerini alabileceğini ve önümüzdeki 20-30 yıl içinde havacılığın karbondan arındırılması için uygulanabilir bir yenilenebilir enerji çözümü olduğunu gözler önüne seriyor.”
World Energy CEO’su Gene Gebolys ise yapılan işbirliğinin havacılık için önemini vurgularken, konu ile ilgili görüşlerini “Dünyadaki ilk ve ABD'deki tek SAF üreticisi olarak ortaklarımızın yürüttükleri bu öncü çalışmaları takdir ediyoruz. Rolls-Royce'un, kendi ürettiği jet motorlarına bizim ürettiğimiz yüzde 100 yenilenebilir SAF ile güç sağlamanın uygulanabilirliğini ortaya koyma çabası, fosil yakıtsız uçuşlara geçiş için sağlam bir zemin hazırlıyor. Yapılan bu çalışma kritik bir önem taşıyor. Bu dönemde bizimle birlikte çalıştığı için Rolls-Royce'a teşekkür ediyoruz.” diyerek paylaştı.
Rolls-Royce Flying Testbed, verimliliği ve dayanıklılığı artıran ve aynı zamanda Rolls-Royce’un karbondan arındırma stratejisini destekleyen motorla ilgili çeşitli testleri yürütmek için kullanılıyor.