İş dünyasının en renkli simalarından Ali Sabancı, hayata elinde iyi kartlarla geldiğine inananlardan. “İyi bir girişimciyim. İşe önce ailemi doğru seçerek başlamışım” diyor ancak ona göre işin sırrı elindeki kartlarla doğru oynamak. Bir başka sermayesiyse kesinlikle dili. Cem Yılmaz ile rekabet edebilecek kadar esprili. Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Pegasus’un sade merkezinde anlattı.
Sabancı Ailesi’nin bir ferdi olarak hayata başladınız. Ne kadarı sizin seçiminiz?
- Bir gün mutlaka Sabancı Holding’de çalışmak üzere yetiştirildik. Bize yakışan oydu. Aile şirketinden ayrılmak falan... Yani bunlar yeni yeni kırılıyor. Üniversitede ekonomi ve politika bilimi okudum. Ekonomiyi ailem için okudum. “Oğlum ne yapmak istiyorsan yap. Yeter ki iyi yap” sözünü duymadık. Microsoft’un kurucusu Bill Gates, 10 milyon dolar hariç bütün parasını vakfına bıraktı. Esasen çocuklarına bir şey bırakmayarak çok şey bırakmış oldu.
Ne gibi bir şey?
- Çocuklarına paranın rahatlığını bırakmadı. Paranın rahatlığı bozuyor insanları. Ben yeni yeni para kazanıyorum ama çok zenginim. Nasıl oluyor bu? Mirastan.
Ali Sabancı kimliğiyle dünyaya gelmeseydiniz, ne yapardınız?
- Üniversitelerde de bunu çok soruyorlar. “Sabancı olmasan bu yaptıklarını yapabilir miydin” diyorlar. Esas soru bu değil: Eline bir kağıt veriyorlar. Kadın ol, erkek ol, fakir ol, zengin ol, anne ol; görevin eline gelen kağıtla iyi oynamak. Şimdi elime muazzam bir kağıt geldi be abla! Hakikaten ne yapmam gerekiyor? O muazzam kağıdı çok iyi oynamam gerekiyor. Bir iz bırakmak gerekiyor. Bana göre para insanı bozuyor.
Çocuklarınıza “Ne istiyorsanız yapın” diyor musunuz?
- Diyorum tabii. Küçük olan çok iyi şarkı söylüyor, dans ediyor. İngilizce şarkı sözü yazıyor. Piyano dersi alıyor. Kısıtlamamaya çalışıyoruz. Kamuoyumuz insanı eğer soyadını taşıdığı şirkette çalışıyorsa başarılı görüyor. Benim çok başarısız bir özel hayatım olabilir ama ismini taşıdığım holdingde çalışıyorsam başarılıyım. Bu çok büyük bir haksızlık. Belki muazzam bir müzisyen, ressam ya da yazar olacak. Niye engelliyorsun adamı ya! Belki Türkiye’de yaşamak istemiyor. Niye zorluyorsun! Bir de çocukları yurtdışına okumaya gönderiyorlar. Sonra şirkette çalışmaya başladığında vizyonunu, bilgisini katmasına müsaade etmiyorlar. E o zaman niye gönderdin bu çocuğu!
Sabancı Holding’den ayrılırken ne yapmak istediğinizi biliyor muydunuz?
- Yok abla, bilmiyordum! Sadece ne yapmak istemediğimi biliyordum. Pegasus ile bir iz bırakabildim. Bundan mutluyum.
Aile şirketiyle duygusal bir bağ kurmadınız yani?
- Şirketlere hiç duygusal bakmamalı. Sabancı’da hâlâ hisselerimiz var. Borsaya kote ettik; yavaş yavaş satıyoruz. Çünkü yatırım o bizim için.
Ali Sabancı olmasaydınız soruma tam bir yanıt alamadım aslında...
- İçine kapanık bir kişi gibi görünmüyorum değil mi? Esasında yalnız olmayı çok istiyorum. Kalabalığın içinde tek başıma olabilirim. Tanınmadığım için yurtdışına gitmeyi çok seviyorum. Sanki zaman zaman bu kartın yükünü taşımayı çok sevmiyorum. Bu el bana böyle dağıtılmasaydı ne yapardım? Cevabı bende yok çünkü kartlar çoktan dağıtıldı. Sık sık mütevazı olduğumu söylerler. Açıkçası buna şaşırıyorum. Bu bir meziyet olmamalı.
Demet Cengiz Bilgin’in röportajının devamı için TIKLAYINIZ…