NEDEN DUBAI OLMAYALIM ?

myCARGO Murahhas Azası Yavuz Çizmeci ile yeni aldıkları ve operasyona başlamak üzere geri sayıma başlayan Boeing 747-400 uçağının kokpitinde konuştuk. İşte Türkiye’ye ilk Boeing 747 uçağını getirmenin mutluluğu ve gururu gözlerinden okunan Çizmeci ile yaptığımız kısa röportaj.

Süleyman Şen: Efendim Türkiye’ye ilk kez bir Boeing 747-400 uçağı getirdiniz ve operasyona başlamak için artık geri sayımdasınız. Neler söyleyeceksiniz?

Yavuz Çizmeci: Öncelikle hepimize, Türkiye’ye hayırlı olsun, sivil havacılığa hayırlı olsun. Bildiğiniz gibi sivil havacılık son yıllarda çok büyük hamleler yapıyor. Hem yolcu alanında, hem bakım alanında, hava kargo alanında ciddi bir kapasite büyümesi var. Bu hızlı büyümeye, ülkedeki ekonominin de hızlı büyümesi ile ona paralel olarak hava kargo alanındaki kapasitenin büyümesine biz de katkılı olmak istedik ve bu anlamda bir yeni filo planlaması yaparak B 747-400’lere geçmeyi kararlaştırdık. Şu ana kadar Türkiye’de hava kargo uçağı olarak B 737-400’ler var, A 300’ler var, A 310’lar var, A 330’lar var. Ama 100 ton kapasite ve üzeri kargo taşıyacak uçak yoktu. Bu uçaktan biz 4 tane getireceğiz ilk etapta. Bununla ilgili planlarımızı yaptık.  Birincisini teslim aldık, ikincisi 2 ay içinde gelecek. Önümüzdeki sene de 2 tane daha filoya katılacak.

TÜRKİYE BİR KARGO ÜSSÜ OLACAK

S.Ş: Türkiye’nin hava kargo kapasitesi nasıl etkilenecek Boeing 747’lerin gelmesiyle?

Y.Ç: Bu uçaklarla Türkiye’nin hızla büyüyen hava kargo ihtiyacına cevap vereceğiz ve aynı zamanda Türkiye’nin lojistik üs olması sürecinde bu uçaklar çok ciddi anlamda rol oynayacaklar, tetikleyici rol oynayacaklar. Çünkü Türkiye çoktan Dubai’deki bir kargo üssü olmayı hak etti. Çoktan bir Lüksemburg’taki kargo üssü olmayı, Bangkok’taki kargo üssü olmayı hak etti. Bu üs olma sürecinde gerekli olan büyük kapasiteli ve uzun mesafeli olan uçak ihtiyacını böylece karşılamaya başlıyoruz. Bu şekilde bizim uçakların ilave uçakların da gelmesiyle Türkiye’nin hava kargo kapasitesi bin 500 tona çıkacak. Yani aynı anda bin 500 tonu Türk sivil havacılığı havaya kaldırabilecek. Bunun hem sivil hem askeri anlamda çok ciddi stratejik önemi var. Bu hızlı büyüme ne komşularımızda, ne bölgemizde ne de Avrupa’da böylesine hızlı bir büyüme söz konusu değil. Bu büyümeyi yaşadığımız için, şahit olduğumuz için, içinde bir parçası olduğumuz için hepimiz çok mutluyuz.

S.Ş: Hangi noktalara operasyon yapacaksınız?

Y.Ç: Bu uçaklar uzun mesafe uçabilen uçaklar. Dolayısıyla Türkiye-Çin arasında, Türkiye-Amerika ve Türkiye-Afrika arasında uçuşlar yapacağız. Bu uçuşlarla ilgili şimdiden dünyanın değişik uçak şirketleri ve kargo acentalarıyla ilişkilerimiz ve anlaşmalarımız var. O nedenle zaten 4 uçak planlaması yaptık. İnşallah Türk ekipleri ile şu anda yüzde 50-50 bir oranda uçucu ekipleri yetiştirdik. Uçucu ekipleri yetiştirmek için aşağı yukarı 6 aydır çalışıyoruz. 6 ayda ihtiyaç olan ekiplerin yarısını yetiştirdik ama belli bir süre içinde tamamını Türk ekiplerden oluşturacağız.

S.Ş: İki adet Airbus 300 daha alacaksınız diye duyduk? Bilgi verebilir isiniz?

Y.Ç:  Onun anlaşmasını da yaptık. Bu sene iki tane Airbus 300-600 uçağını devreye sokacağız. Birisi Kasım,  diğeri Aralık ayında gelecek. Ama o uçak serisine daha sonra devam edeceğiz. Şu anda ilave 10 uçaklık görüşmeler yapıyoruz. Onu da önümüzdeki 3 seneye yayacağız inşallah.

S.Ş:Toplam kaç uçağınız oldu ?

Y.Ç: Bugün itibariyle 7 uçak oluyor, ama bu sene sonu itibarıyla 10 uçak olacak. Üç sene içerisinde toplam uçak sayısı önce 20’ye çıkacak, ama elimizdeki eski uçakları da devre dışı bırakacağız. 15 uçaklık bir filoyla devam edeceğiz.

Airkule.com-ÖZEL