Birleşik Arap Emirliklerinin Dubai merkezli havayolu şirketi Emirates’in uçak içi tıbbi aciller için hastane kalitesinde ilkyardım verdiği açıklandı. 1985 yılında kurulduğundan bugüne kadar 30 yıldır hiçbir kazası olmayan Emirates, 2014 yılı boyunca kabin ekibi ve pilotlar için toplam 33.430 saatlik sağlık eğitimi gerçekleştirmiş. Eğitim konuları arasında temel yaşam desteği, acil kalp rahatsızlıkları, epileptik nöbetler, alerjiler, astım, travmatik durumlar ve hatta acil doğum da yer alıyor. Uçaktaki acil ciddi hastalık durumlarında, ABD merkezli “Medlink” aracılığıyla havacılık tıbbı uzmanlarına 7x24 doğrudan bağlantı sağlanmakta. Rahatsızlık yaşayan yolcunun nabız, kan basıncı, EKG gibi yaşamsal sağlık verilerini uydu yoluyla aktarmada “Tempus IC” sistemi kullanılıyor.

Emirates'in operasyonlardan sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Adel Al Redha’nın sözleri konunun arka planını ve derinliğini açıklıyor: “2013 ve 2014 yıllarında 100'ün üzerinde diversion yapıldı ve bunun maliyeti 12 milyon doların üzerinde oldu… Tıbbi nedenlerle acil iniş gerektiğinde hasta yolcuyu en kısa sürede bir hastaneye ulaştırmak için yerel yetkililerle işbirliği yapılıyor. Tek bir diversion maliyeti 200 bin dolar olabiliyor. Yolcularımızın ve mürettebatımızın güvenliğinden asla taviz vermiyoruz…”

İşte bizim yıllardır söylediğimiz ve özlediğimiz şey bu.

"Uçak içinde ‘medical kit’ var mı?" Var! "Anons yapılıp doktor yardımı isteniliyor mu? Evet isteniliyor! Peki, uçak içinde ‘normal’ bir sağlık desteği için hepsi bu kadar mı olmalı, bundan daha ötesi fazla mı olur? İnsanın can güvenliği ve sağlık konforu için biraz daha fazlası yapılamaz mı? Emirates özetle şunları yapmış:

1. Uçuş ekibine 33 bin saatlik eğitim,

2. Medlink kuruluşu ile anlaşarak 7/24 yerden tıbbi destek,

3. Acil hastaların tıbbi bulgularını yere ileten Telemedicine sistemi,

4. Altı milyon dolarlık sağlık desteği bütçesi...

Ülkemizdeki büyük havayolu şirketlerinin reklam ve ikram için harcadıkları milyon dolarların birazı da tıbbi desteğe kaydırılsa ne olurdu? Uçakta hünkârbeğendi veya ızgara köfte yemesek, ama bir kalp krizinde olabilecek en üst düzeyde yardım planlasak daha iyi olmaz mıydı? Geçen sene bu köşede uçak içi tıbbi desteğin yetersizliğiyle ilgili somut bir örnek olay anlatmış, ilgili kurumdan hiçbir yanıt alamamıştık. (http://airkule.com/yazar/baslik/919)

Uçak yolcuları havayolu şirketlerinin misafiridir. Yolculuk süresince doktor ve hastane tercihi yapma veya özel ambulans talep ederek istedikleri seviyede sağlık desteği alma olanakları yoktur. Uçak içinde acil girişimsel müdahaleler yapılamaz ve ameliyat olamazlar. Bu kısıtlılık koşullarında havayolu şirketinin onlara mümkün olanın en iyisini sunması gerekir.

Yolcunun uçuş süresince yaşayabileceği sağlık sorunlarına azami/ideal desteğin nasıl olması gerektiğinin canlı örneğini Emirates sergilemekte. Emirates'in yaptığını neden THY ve Pegasus yapmıyor? “British, Delta, Lufthansa da uçak içi tıbbi acillere müdahalede Emirates kadar mükemmeliyetçi değil,” deyip işin içinden sıyrılmak; ya da Smiling Doctors benzeri kampanyalar ile işi ucuza getirmek de mümkün, ama bu yaklaşımlar etik de tatminkâr da değildir! Keşke THY “Skytrex”, Pegasus da “Customer Delight” gibi ödüllerle ve pahalı reklamlarla şanlarını arttıracaklarına, hasta yolculara destek standartlarını yükselterek temayüz etselerdi…