*27 Haziran 1980: İtalyan Aerolinee Itavia Havayolları’nın 870 sefer sayılı Douglas DC-9 tipi uçağı Bologna-Palermo seferini yaparken Tiren Denizi’nin Ponza, Ustica adaları civarında düşmüştü. Uçaktaki 81 kişiden kurtulan olmamıştı. Başlangıçta birçok komplo teorileri üretilen olayda daha sonradan Fransız donanmasına ait bir savaş gemisinden atılan füze nedeniyle düşürüldüğü teorisi en çok kabul görmüştü. 2008 yılında dava tekrar mahkemede görülmeye başlanmış ve o dönemde İtalya Başbakanı olan Francesco Cassiga, Fransız deniz-hava kuvvetlerine ait bir uçaktan atılan füzeyle vurulduğunu iddia etmişti. 2013’te mahkeme uçağın kontrolsüz, adeta başıboş bir füze tarafından düşürüldüğü yargısına varmıştı.
*3 Mayıs 1982: Cezayirli Muhammed Sıddık Bin Yahya, Dışişleri Bakanıyken İran’ı ziyaret etmişti. Amacı sürmekte olan İran-Irak savaşını önlemek, arabuluculuk yapmaktı. Bölgeye uçakla gitmişti. Ancak havadaki Irak savaş uçağından açılan ateş sonucu Türkiye sınırına yakın bir yerde İran topraklarına uçağı düşmüş, kazadan kurtulan olmamıştı.
*1 Eylül 1983: Kore Havayolları’nın 007 sefer sayılı B-747 tipi yolcu uçağı, New York-Seul seferinde ara iniş meydanı olan Anchorage’dan kalktıktan sonra Alaska sularında 35.000’≈ 10.668m de uçarken, yaklaşık 18.26 UTC de Rusya’ya ait Su-15TM tipi avcı uçağı tarafından atılan iki füzeyle düşürülmüştü. Rus yetkililerin daha sonra yaptığı açıklamasında uçağın Sovyetler Birliği’nin yasak hava sahasına (önce Kamçatka Yarımadası sonra Sahalin Adaları) girdiği iddia edilmişti. Gerçekte o esnada ABD’ye ait bir casus uçağının (tipi açıklanmamıştı), bu sahada keşif amacıyla uçtuğu sonradan ortaya çıkmıştı. Bu tanımlanamayan uçağa saldırı amacını güden Rus avcı uçağına, yer radarının hedefleri karıştırması sonucu yanlış hedef tarifiyle B-747’ye ateşlediği füzeler, yolcu uçağını düşürmüştü. Uçakta bulunan toplam 269 kişinin tamamı ölmüştü. Ayrıca Sovyetler uçağın Flight Data Recorder’ını (FDR) 14 gün sonra bulmuşlar ancak 1993 yılına kadar bu konudaki gizliliği korumuşlardı. Kazadan sonra ABD ve Sovyetler Birliği arasında eski soğuk savaş dönemlerini andıran politik gerilimlere sahne olmuştu. ABD kazadan sonra Alaska’dan kalkan ve/veya geçen yeni havayolları üretirken, uçak takip sistemlerini de geliştirmişti. Ayrıca başkan Reagan yönetimi, GPS sistemlerinin başta sivil havacılık olmak üzere tüm sivil faaliyetlerde daha yaygın ve etkin olarak kullanımını serbest kılmıştı. Öte yandan Koreli pilotların rotadan neden saptıkları, şiddetli yüksek irtifa rüzgârları, yetersiz veya hatalı seyrüsefer bilgilerine bağlanmasına rağmen, gerçekte hiçbir zaman bilinememişti. Boeing ve diğer uçak üreticisi firmalar uçakların otopilot sistemlerine rota takibiyle ilgili daha hassas yenilikler uygulamışlardı. 1991 yılında Rus avcı uçağının pilotu İzvestiya Gazetesinde yapılan röportajda ilginç açıklamalarda bulunmuştu: Pilot, radar kontrolörüne yolcu uçağına benzediğini, gövdede iki sıra cam (pencere) gördüğünü, süratinin düşük olduğunu telsizle bildirmesine rağmen Sovyetler askeri komuta zincirinin “Uçak uluslararası hava sahasında olsa bile imha et” emrinin geldiğini belirtmişti. Yıllar sonra yapılan incelemelerde uçağa uluslararası hava sahasında saldırı yapıldığı iddiası üzerinde durulmuş ama kesinleşmemişti. Bu arada yine uluslararası sularda enkaz arama çalışmaları yürütülmüş, uçağın büyük parçaları bulunamamıştı. Olayla ilgili birçok senaryolar türetilmesine rağmen sadece talihsiz ölümlerin acı gerçeği kesinleşmişti.
*8 Kasım 1983: Angola Airlines’a ait DT-462 sefer sayılı B-737-200 tipi yolcu uçağı Lubanga havaalanından kalktıktan kısa bir süre sonra alçarak yere çarpmıştı. Uçaktaki 130 kişiden kurtulan olmamıştı. UNITA (The National for the Total Independence of Angola) gerillaları tarafından yerden ve kişi omuzundan atılan füzeyle düşürüldüğü açıklanmıştı. Ancak hükümet yetkilileri -görgü tanıklarının ifadelerine rağmen- bu iddiayı reddederek uçağın mekanik arıza nedeniyle düştüğü türünde açıklamalar yapmıştı.
*4 Eylül 1985: Bakhtar Afgan Airlines’ın Antanov An-26 tipi uçağı iç hatlar uçuşunda, yerden havaya bir füzeyle vurularak düşmüştü. Kandahar-Ferah uçuşunu yapan uçakta bulunan 52 kişiden kurtulan olmamıştı.
*5 Temmuz 1988: İran Havayolları’na ait 655 sefer sayılı A-300 tipi yolcu uçağı, Tahran-Dubai uçuşunu yaparken Basra körfezi üzerinde ABD donanmasına ait bir muhripten atılan Sm-2MR tipi füzeyle havada parçalanarak düşmüştü. Uçakta 16 ekip, 66’sı çocuk olmak üzere 274 yolcu vardı. Kazadan hiç kurtulan olmazken ABD yetkilileri kuru bir özür yayınlamışlardı. Daha sonraki yıllarda bölgede devriye uçuşu yapan ABD Deniz Kuvvetlerine ait F-14 tipi avcı uçağının hatalı teşhisi nedeniyle füzenin ateşlendiği açıklaması yetkililerce sızdırılmıştı…
*21 Ekim 1989: Tapu Kadastro Müdürlüğünün TC-KUN kuyruk numaralı BN-2A Islander tipi uçağı, Hatay’ın Altınözü beldesi civarında Suriye Hava kuvvetlerine ait MIG-21 uçağı tarafından düşürülmüştü. Sınıra 20 km mesafede, harita için fotoğraf çekimi yapan uçağa iki tane MİG-21 av uçağı yollanmıştı. Daha sonra çözümlenen telsiz konuşmalarına göre Suriyeli radar operatörünün pilotlara “teşhis için sadece yakından uç” talimatını duymazdan gelip kendi inisiyatifi ve egosu ile makinalı top ateşi açmış, ardından “vurdum” demişti. Pilotlar Faik Aytan, Talat Gencer, teknisyen Yusuf Gören, Mühendisler Selahattin Çelik ve Fikri Köşker saldırıda yaşamlarını kaybetmişlerdi.
*20 Kasım 1991: Azerbaycan’a ait bir Mi-8 tipi (sivil versiyonu) helikopter, Ermenistan silahlı kuvvetlerince yerden açılan roket atışıyla Karabağlar’ın Karakend köyü yakınında düşürülmüştü. Helikopterde bulunan Azerbaycan, Kazakistan ve Rus yetkililerinden kurtulan olmamıştı. Daha sonra Ermenistan yetkilileri bu saldırının yanlışlıkla yapıldığını iddia etmişlerdi.
*6 Nisan 1994: Cyprien Ntaryamira (Burundi Cumhurbaşkanı), Juvénal Habyarimana (Ruanda Başbakanı), bulunduğu uçağın Ruanda’nın Kigali havaalanına inişi esnasında füzeyle vurulması sonucu ekip ve yolcular dâhil 12 kişi ölmüştü. Meydanda CIA’nın bir şirketi faaliyet gösterirken gerçekleşen bu olay, o zamanlardaki BM genel başkanı olan Boutros Ghali, konunun aydınlatılması için çok çaba sarf etmiş, hatta olaydan Amerika’nın tam sorumlu olduğunu da iddia etmişti. Falcon-50 tipi jet uçağı Fransız ekipler tarafından uçuruluyordu. Kazadan sonra Ruanda’da soykırımdan sorumlu P.R.F. lideri Paul Kagame’nin, bu saldırıdan da sorumlu olduğunu iki yıl sonra Fransız hükümetinin yürüttüğü araştırmalar sonucu açığa çıkmıştı. Oysa Paul Kagame saldırı için Hutti’leri suçlu göstermişti.
*28 Mayıs 1995: Saraybosna’dan Zagreb’e doğru uçan helikopterin yolcuları Yugoslavya’da süregelen iç savaşta barış görüşmelerini yürüten heyetti. Helikopter Hırvatistan birliklerince yerden atılan füzeyle düşürülmüştü. Bosna sınırına yakın Cetingrad yakınlarında ve Sırplı milislerce kontrol edilen bölgede saldırı gerçekleşmişti. Helikopterde bulunan yedi kişiden kurtulan olmamıştı. Ayrıca Bosna-Hersek’in dışişleri bakanı, tıp doktoru ve müzik bestecisi olan Irfan Ljubijankic te kazada yaşamını yitirenler arasındaydı. Daha sonra ünlü Amerikalı şarkıcı Yusuf İslam (eski adıyla Cat Stevens) arkadaşı olan bakan için “I Have No Cannons That Road” isimli şarkısını bestelemiş ve Sarayevo’da 1997 yılında onun adına bir de anma konseri vermişti.
*3 Ağustos 1995: Rusya’nın Airstan Havayollarının Ilyushin IL-76TD tipi kargo uçağı, Taliban pilotun uçurduğu bir MİG-21 tipi avcı uçağı tarafından Kandahar havaalanına inişe zorlanmıştı. O sıralarda Taliban güçlerinin yönetimindeki meydana inişten sonra yedi kişilik Rus ekibi tutuklanmıştı. Rusya-Taliban arasında tutuklu değiş tokuş pazarlıkları sürerken 16 Ağustos 1996 tarihinde tutuklu Rus ekibi uçağı Kandahar’dan bir şekilde kaçırmanın yolunu bulmuş ve Birleşik Arap Emirliklerine uçarak özgürlüklerine kavuşmuşlardı.
*29 Eylül 1998: Lion Air’in 602 sefer sayılı Antanov An-24 tipi yolcu uçağı Sri Lanka’nın kuzeybatı sahilinde ayrılıkçı Tamil gerillaları tarafından, Jaffna havaalanından kalkışından sonra omuzdan atılan bir füzeyle düşürülmüştü. Uçaktaki 54 kişiden kurtulan olmamıştı.
*Ekim 1998: Demokratik Kongo Cumhuriyetinin 1998 Lignes Aériennes Congolaises isimli Havayolunun B-727 tipi yolcu uçağı, tarife dışı Kindu-Kinhassa seferini yaparken füzeyle düşürülmüştü. Kindu meydanından kalkışından üç dakika sonra isyancıların, Rus yapımı iki adet omuzdan atılan füzeyle düşürdükleri uçakta bulunan 41 kişi yaşamlarını kaybetmişlerdi.
*4 Ekim 2001: Siberia Airlines’ın 1812 sefer sayılı Tel Aviv –Novo Sibirsk seferini yapan Tupolev Tu-154 tipi yolcu uçağı, Sochi şehrinin 190km güney batısı, Fatsa’nın 140km kuzeyindeki bir noktada uçarken, Ukrayna hava kuvvetlerinin S-200 tipi yerden havaya atılan füzesiyle Karadeniz’e parçalanarak düşmüştü. Uçakta bulunan 78 kişiden kurtulan olmazken, resmi açıklamada füzenin Rusya-Ukrayna ortak tatbikatında yanlışlıkla (!) atıldığı belirtilmişti.
DHL A-300 Kargo uçağı
22 Kasım 2003: DHL şirketine ait Airbus A-300B tipi kargo uçağı Bağdat-Bahreyn seferi için meydandan kalktıktan kısa bir süre sonra yerden atılan SA-14 tipi füzeyle sol kanadından vurulmuştu. İsabet alan uçakta tam hidrolik kaybı, arkasından kısmi kumanda zorluğu başlamasına rağmen ekip uçağı meydana döndürüp inmeyi başarmışlardı. Ancak yüksek süratle oturuş yapan uçak, pistin dışına çıkıp toprak zeminde dururken üç kişilik ekip sağ salim kurtulmuşlardı.
*23 Mart 2007: Belarus’un TransAVIA Export Airlines’ına ait Ilyushin IL-76T tipi kargo uçağı, Somali’nin Mogadişu meydanın yakınlarında kalkıştan sonra civardan ateşlenen roket atışına maruz kalmıştı. Mogadişu-Entebbe seferini yaparken, havaalanına yakın bir yerden ve tekneden açılan roket atışına rağmen meydana zorunlu inişi tamamlamıştı. Ne var ki, yerde tekrar militanların saldırısına uğrayan uçakta yangın çıkmış 11 kişiden oluşan ekip ve yolcuların tamamı ölmüştü. Belarus yetkililerin açıklamasında uçakta yedek parça vb. malzemeler taşınırken, Somali yetkililer ise saldırıyı kabul etmeyip uçağın mekanik arızaya uğradığını ifade etmişlerdi. Olayın şahitleri olan siviller ise yerden atılan füzeyi doğrulamışlardı. Saldırının İslami militanlar tarafından yapıldığı başka kaynaklarca açıklanmıştı. Militanların sonraki açıklamalarında ise uçağın askeri malzeme taşıdığı iddia edilmişti.
*17 Temmuz 2014: Malezya Havayollarının MH-17 sefer sayılı B-777 tipi uçağı Amsterdam-Kuala Lumpur seferini yaparken Ukrayna’nın doğusunda düşürülmüştü. Uçaktaki 283 yolcu ve 15 ekip üyesinden kurtulan olmamıştı. Uçak, Rusya sınırına 40km≈15nm kala saldırı gerçekleşmişti. Kazadan 90 dakika sonra Doğu Ukrayna hava sahası, olası başka bir saldırıyı önlemek amacıyla sivil uçuşlara kapatılmıştı. Füze saldırısını Rusya’nın desteklediği ayrılıkçı gerillalar (Donetsk People’s Republic) tarafından yapıldığını, Almanya, ABD ve Ukrayna ‘nın istihbarat ile diğer ilgili birimlerinin yürüttüğü çetin araştırmalar sonucu ortaya çıkarken Rusya bu grupla hiçbir ilişkisinin (!) olmadığını iddia etmişti. 2016 yılında yapılan ortak açıklamada BUK tipi füze/roketin, ayrılıkçı gerillalar tarafından kullanılarak uçağın düşürüldüğü kesinleşmişti. Bu arada Rusya, uçağın Ukrayna Hava Kuvvetlerinin jet uçakları tarafından düşürüldüğünü iddia etmişti…
*8 Ocak 2020: Ukrayna Uluslararası Havayollarına ait PS-752 sefer sayılı B-737-800 tipi uçağı Tahran-Kiev seferi için Tahran İmam Humeyni meydanından kalktıktan kısa bir süre parçalanarak düşmüştü. Uçaktaki 176 kişiden kurtulan olmazken, İranlı yetkililer hemen uçağın teknik bir sorun nedeniyle düştüğünü açıklamışlardı. Amerika, Kanada ve İngiliz yetkililer, saldırının İran tarafından yapıldığının kesin delillerinin olduğunu açıklamaları ile uluslararası medyadaki yayınlar üzerine 11 Ocak’ta İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin “insani hatayla yanlışlıkla düşürüldüğü” açıklamasıyla hatalarını kabul etmişti. Ancak Şubat ayında Ukraynalı yetkililer, kule ve başka bir İran uçağı arasındaki konuşmaları deşifre ederek yayınlayınca, başından beri olayın İranlı resmi makamlarca bilindiği kesinleşmişti… Uçakta bulunan 60 kadar Kanadalı yolcunun aslında İran’dan göç edip vatandaşlık değiştirenler ile ikinci kuşak gençlerin olduğu sonradan ortaya çıkmıştı. Devrim Muhafızları birliğinden atılan füzenin uçağı düşürdüğü netleşince İran’da yönetimle ilgili protesto gösterileri de olmuştu. Öte yandan rastlantıyla füze saldırısının videosunu çekip sosyal medyada paylaşan bir İran vatandaşı derhal tutuklanmıştı…
*5 Temmuz 2020: Tipi açıklanmayan iki motorlu genel havacılık jet uçağı, polis ve askeri kuvvetlerinin yerden açtığı ateş sonucu yanarak Meksika’nın Chunhuhub-josé Maria Morelos yolunun 61. Kilometresine zorunlu iniş yapmıştı. Karşılıklı ateşe yerde de devam edildikten sonra duruma güvenlik güçleri hâkim olmuştu. İddialara göre uçak uyuşturucu yüklü olup, daha öncesinden askeri bir helikoptere ateş açılmasıyla olaylar gelişmişti. Ancak olayla ilgili resmi makamlar daha fazla açıklama yapmadıkları için yaralı-ölüm gibi bilgiler ve diğer tüm ayrıntılar saklı kalmıştı…